14 Mayıs seçim çalışmalarına coşkusu ve kalabalığı muhteşem olan hergün iki miting düzenleyerek devam eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 14 Mayıs seçimlerine yönelik başlattığı Aziz Milletim Sıra Sende mitinglerinin onbeşincisini Trabzon Atapark'ta düzenledi.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ'DEN MHP'LİLERİ COŞTURAN MİTİNGLER
14 Mayıs seçimlerine yönelik başlattığı Aziz Milletim Sıra Sende mitingleri kapsamında Kastamonu, Çankırı, Nevşehir, Niğde, Eskişehir, Kütahya, Karabük, Bartın, Aydın, Muğla, Çorum, Yozgat, Balıkesir ve Yalova'dan sonra onbeşinci mitingini Trabzon Atapark'ta düzenleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP ile birliktelik yaptıkları için miting düzenledikleri her yerde kalabalık toplamakta sıkıntı çeken muhalefet partilerinin rezil olduğu 14 Mayıs seçimleri öncesinde, coşkulu ve kalabalık mitingler ile Ülkücüleri coşturmaya devam ediyor.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ'NİN TRABZON MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA
Bu aziz milletin has evlatlarını, sisli dağların hisli insanlarını, Karadeniz’in yiğit neferlerini hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Her tarafı bordo mavi renklerle bezenmiş, her insanı milli heyecan ve hedeflerle bilenmiş Trabzon şehrimizde sizlerle bir arada olmaktan derin bir memnuniyet duyuyorum.
“Vatan sevdanız kurşun geçirmez, millet aşkınız dillerden düşmez” diyorum.
İşte asalet burada.
İşte sadakat burada.
İşte cesaret burada.
Türkiye’mizin tüm güzelliklerin özü ve özeti Trabzon’da.
Yurt içinde ve yurt dışında hayatın zorluklarına fedakârca göğüs geren tüm vatandaşlarımıza da bu vesileyle en halisane selamlarımı iletiyorum.
Bizleri kavuşturan Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.
“Aziz Milletim Sıra Sende” temasıyla düzenlediğimiz bu açık hava toplantımıza teşrif eden, gücümüze güç ekleyen, heyecanıyla önümüzü aydınlatan Trabzonlu kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
Artık vakit yaklaştı. Çember daraldı, sandık göründü.
4 gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.
Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı yürekten kutluyorum.
Hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz.
Değerli Kardeşlerim, Muhterem Dava Arkadaşlarım,
Bizim gözümüzde ve gönlümüzde Trabzon;
Toprağımızın acısı, hüznü, sevincidir.
Milletimizin selamı, sevgisi, dostluğudur.
Vatanımızın duası, dileği, dirayetidir.
Kemençenin coşkusu, horonun ruhudur.
Trabzon demek kardeşlik demektir.
Trabzon demek dik duruşun, eğilmeyen başın, pes etmeyen vicdanın medarı iftiharı demektir.
Trabzon’a bakınca çırpınan Karadeniz’in çağrısı duyulur.
Trabzon’a bakınca “Bize Her Yer Trabzon” diyen vatan evlatlarının gür sesi duyulur.
Trabzon’a bakınca 11 Ağustos 2017 tarihinde Maçka’da PKK’lı teröristlerin açtıkları ateş sonucunda Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile birlikte şehit düşen kahraman yavrumuz 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün nur yüzlü çehresi görülür.
Aziz şehitlerimize, Kahramanmaraş depreminde, yaşanan sel ve su taşkınlarıyla heyelan afetlerinde hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.
Birlikte her zorluğu aşacağız.
Çünkü milli birliğimiz, ebedi kardeşliğimiz varoluşumuzun harcı ve haysiyetidir.
Bizi birbirimizden ayırmak için provokasyon yapanlara sonuna kadar kapalıyız.
Bizi birbirimizden koparmak; cephelere ayırmak, etnik ve mezhep ayrımcılığını tetiklemek için fırsat kollayanlara ama, fakat demeden karşıyız, her zaman da karşı çıkacağız.
Bugüne kadar hep söyledim, sizlerin huzurunda yine tekrarlıyorum:
Biz Horon kadar Karadeniz, Zeybek kadar Egeyiz.
Karşılama kadar Trakyalı, Halay kadar, Bar kadar, Semah kadar Doğuyuz, Güneydoğu’yuz, Anadolu’yuz.
Müştereklerimiz ayrılıklarımızdan çok daha üstündür.
Hep beraber ülkemin tüm yörelerini, tüm güzelliklerini, tüm miras ve emanetlerini kucaklayan büyük bir aileyiz.
Nitekim biz büyük Türk milletiyiz.
“Devlet ve Milletiyle, Hep Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye”yiz.
Aziz Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir” tanım ve kavrayışıyla parlak bir geleceğe uzanıyoruz.
Aynı zamanda; “Gelen Türk Asrı, Geleceğin Gücü Türkiye” hedefini yakalamak için mücadele ediyoruz.
“Türkiye Merkezli Yeni Bir Medeniyet ve İnsanlığın Huzuru” maksadıyla canımızı dişimize takarak çalışıyor ve çabalıyoruz.
Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.
Diyorum ki: 14 Mayıs 2023 tarihinde Aziz Milletim Sıra Sende.
Milli irade, kutuplaşmayı tahrik edenleri reddedecektir.
Küresel medyaya umut bağlayan, ABD’sinden AB ülkelerine kadar sırtını yaslayan muhalefet partilerine demokratik hesap muhakkak sorulacaktır.
Bu nedenle Aziz Milletim Sıra Sende.
Kavga, kaos, kargaşa, karanlık, kriz arayanlara acıklı derslerini vermek için Aziz Milletim Sıra Sende.
Trabzonlu kardeşlerim, istikrarınıza, istiklalinize ve istikbalinize sahip çıkmak için tam 4 gün sonra sıra da, söz de, yetki de alayınızda.
14 Mayıs 2023 Pazar günü tüm dünyanın gözü üzerimizde olacak.
Türkiye’nin zillete hapsolmasını hayal edenlerin, hezimetle ve hüsranla önünün kesilmesini bekleyenlerin, bu kapsamda dilek tutanların bütün dikkati Türk milletinin demokratik iradesinin hükmüne odaklanacak.
Madem onlar ülkemizi takip ediyor, madem küresel emperyalizm Türkiye’nin yıkım ve yok oluşuna işbirlikçileri eliyle yatırım yapıyor, o zaman Trabzon’un vereceği güçlü bir mesajının olması da mukadderdir.
Hepinize soruyorum, sesinizin dünyada yankılanmasını istiyorum:
√ Türkiye karşıtları, küresel fitne medyası, muhasım lobiler, müfrit kulisler, dost kisveli hasım ülkeler 14 Mayıs için hazırlık yapıyormuş, peki siz de 14 Mayıs’a hazır mısınız? (Evet)
√ Ne olursa olsun, nasıl bir işiniz çıkarsa çıksın, 14 Mayıs’ta sandığa koşa koşa gidecek misiniz? Hakkınıza sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ Sandıkta oy pusulasını ve mührü elinize aldığınızda bir oyunuzu Milliyetçi Hareket Partisi’ne, bir oyunuzu da Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a verecek misiniz? (Evet)
√ Trabzon milletvekili adaylarımızı TBMM’ne gönderecek misiniz? (Evet)
√ Cumhur İttifakı’na dua ve desteğinizle kol kanat gerecek misiniz? (Evet)
√ Sözünüz söz mü? Bir miyiz? Beraber miyiz? Trabzon’un yanında mıyız? Hep Birlikte Türkiye miyiz? (Evet)
Maşallah diyorum, Trabzon yine kendisine yakışanı yapıyor.
Trabzon hakkın, haklının, hakikatin tarafında duruyor.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış bıçkın iradenizle gücümüze güç katıyorsunuz.
Şair şu dizeleriyle nasıl da güzel tarif etmiş Trabzon’u:
Trabzon’um doludur tarihin şerefle şanla,
Özde de sözde de birsin dinle imanla,
Tabiatın doludur yeşille, sisle, dumanla,
Özde de sözde de tarihsin sen Trabzon.
Yüksek dağlarla çevrili yaylaların senlik,
Tarihinden kalmadır asıl sendeki mertlik,
Binlerce yıldır yaptın Karadeniz’e ağabeylik,
Özde de sözde de tarihsin sen Trabzon.
Toprağın yamaç, çevren hep dağ tepe,
Karadeniz için Trabzon bir altın küpe,
Allah için Trabzonlu canını yapar hibe,
Özde de sözde de tarihsin sen Trabzon.
Binlerce yıldır Türk boyundandır halkın,
Bağımsız dönüyor her yönden çarkın,
Özde de sözde de Türk olmak farkın,
Özde de sözde tarihsin sen Trabzon.
1461’den beri Türk yurdu olan Trabzon’un her taşı yakut, her insanı kardeşlikle geçen Türk asırlarının yadigârıdır.
Özü de sözü de bir Trabzonlu kardeşlerim artık sıra sizde.
Ülke sizin, karar sizin, kader sizin, gelecek sizin elinizde.
14 Mayıs’ta Türk ve Türkiye Yüzyılına ilk adımı atmak, Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünü cumhurun zaferiyle damgalamak hepinizin iradesinde.
Sizlere güveniyorum.
Trabzonlu kardeşlerime bihakkın inanıyorum.
Değerli Kardeşlerim, Değerli Dava Arkadaşlarım,
Anayasa’nın ikinci maddesinde ifade edildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Yine Anayasa’nın üçüncü maddesinde, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü açıkça vurgulanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Türk milli kimliğinin temelleri üzerinde yükselmiştir.
29 Ekim 1923 tarihinde kuvveden fiilen çıkan kuruluş ruhu; tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak esaslarına uygun olarak tezahür etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin harcı şehit kanlarıyla karılmıştır.
Türk demokrasi tarihinin kilit taşı niteliğindeki seçimler, bilhassa 1950’den günümüze kadar kapalı zarf, açık tasnif usulüyle yapılmıştır.
Seçimlerin evrensel demokratik kriterlere sahip olabilmesi için; serbest oy niteliğinin yanı sıra, eşitlik, gizlilik, genel oy, açık sayım ve döküm, yargı denetimi ve gözetimi esaslarına uygunluğu da elbet mecburidir.
Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Milletin hakimiyetine rakip olacak, eş koşacak, gölgede bırakacak, geri plana itecek mütehakkim bir gücün varlığından asla bahsedilemeyecektir.
Türk demokrasisi rüştünü defalarca ispat etmiştir.
Kim ne derse desin, bu alanda pek çok batı ülkesinin ilerisinde bulunduğumuz sarih bir gerçektir.
Son günlerde özellikle bazı ülkelerde yayımlanan dergi veya gazetelerin aziz milletimizin iradesine, Türkiye’nin demokrasi itibarına ilkel ve ilkesiz dayatmalarda bulundukları gözlemlenmektedir.
Almanya’da, Fransa’da, ABD’de ve İngiltere’de çıkan dergi ve gazeteler sistemli ve şiddetli algı operasyonları yapmaktadır.
İngiliz The Economist, Erdoğan gitmeli diyor.
Alman Sipigel 14 Mayıs’ı işaret ederek “Ayrılış mı, Kaos mu” diye manşet atıyor.
Fransız Le Point dergisi, “Erdoğan, diğer Putin” başlığını kapaktan paylaşıyor.
Gene Fransa’da yayımlanan bir derginin manşetinde, “Erdoğan, kaos riski” ifadesi yazıyor.
ABD’de yayımlanan Foreign Policy dergisi, 14 Mayıs seçimlerine dış müdahale çağrısında bulunuyor.
Maalesef listeyi uzatmamız mümkündür ve Batı 14 Mayıs seçimleri öncesi aleni şekilde zillet ittifakından yana tarafını koymuştur.
Türkiye’nin iç siyasi gündemine karışmak, demokrasi namusunu lekelemeye çalışmak bir defa gayri ahlaki ve gayri meşru bir tavırdır.
Hiç kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz, bunu kendinde hak göremez.
İktidarın ruhsatı ne ABD’den, ne İngiltere’den, ne Almanya’dan, ne de Fransa’dan alınabilecektir.
Bunun hilafına hareket edip batının desteğini almak için yanıp tutuşanlar, Türkiye düşmanlarının kirli çıkarlarına hizmetkarlık vaadinde bulunanlar kesinkes emperyalizme beşinci kol faaliyetine heveslenen köksüzler, kimliksizler ve tabansızlardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın hedef alarak, gitmeli manşeti atan bir dergi bizim için yırtılıp atılacak kağıt parçasından farksızdır.
Aziz Türk milletinin nezdinde de yok hükmündedir.
Bunlar kendilerini ne sanıyor?
Türk milletinin iradesine ambargo koyacaklarını nasıl düşünüyorlar?
Türkiye sömürge artığı bir ülke değildir.
Demokrasimizin çarkına çomak sokmak isteyen iç ve dış şer cephesi despottur, değersizdir, dedikoducudur, densizdir, 14 Mayıs’ta devrilmeleri de kaçınılmaz bir siyaset ve milli irade gerçeği olacaktır.
Türkiye’ye ayar verilemez.
Türkiye’ye istikamet gösterilemez.
Türkiye kafa kola alınacak, taviz ve teslimiyet anaforuna çekilecek bir ülke olamaz.
İç barış ve huzur ortamımızı bozmak, 14 Mayıs seçimlerini sabote etmek amacıyla maşalar devrede, ajan provokatörler sahnede, alçaklar mesaidedir.
7 Mayıs 2023 tarihinde Erzurum’da yaşanan ve Trabzon kültüründen, Trabzon’un mayasından, Trabzon’un asaletinden nasibini alamamış bir şahsın neden olduğu olaylar bayağı bir provokasyondur.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın meydan meydan dolaşıp fitne ve nifak saçması, görevini ihmale ederek, şehrine ihanet ederek, ağır kusurlu siyasi faaliyetler içinde bulunması kesinlikle sakıncalıdır, sancılıdır, mahsurludur, ezcümle yanlış üstüne yanlıştır.
Esnaf ziyareti bahanesiyle Erzurum’a gidip korsan miting düzenlemeye kalkan, sonra Erzurum’a taşıdığı bölücü provokatörlerin taşkınlıklarıyla istenmeyen görüntülere neden olan malum belediye başkanı Trabzon'un yüz karasıdır.
Hiç kimse Erzurumlu kardeşlerimize ve şerefli Türk polislerine iftira atmasın.
Hiç kimse vatansever ve milletsever yürekleri suçlamaya kalkışmasın.
Erzurum’da çok tehlikeli bir provokasyon testi yapılmış ve nihayetinde ve doğal olarak aklıselim galip gelerek kaos provası ters tepmiştir.
Erzurum’da kurulan dış bağlantılı tuzak Dadaşların sorumlu ve şuurlu tavırlarıyla bozulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Büyük İstanbul Mitinginde 1 milyon 700 bin vatan evladının toplanmasından telaşlanan ve korkuya kapılan odakların aynı gün içinde sokakları karıştırmak için harekete geçmesi ademe mahkum edilmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Van’da terörist Demirtaş için adalet çağrısı yapmıştı.
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş’ı ve diğer teröristleri serbest bırakacağından ara ara bahsetmişti.
İmralı canisinin ev hapsine alınması hususunda CHP-HDP ve İYİ Parti arasında uzlaşma vasatının olduğunu dair iddialar son günlerde hızla yaygınlaşmıştı.
Bir terörist için adalet isteyenler, mesela şehidimiz, evladımız Eren Bülbül’ün dökülen kanlarının hesabını nasıl verecekler?
6-8 Ekim 2014 tarihli isyan girişiminde PKK’lılar tarafından şehit edilen 16 yaşındaki Yasin Börü’yle ilgili ve onun haklarını müdafaa edecek adalet çağrısını ne zaman dile getirecekler?
Adaleti teröristler için talep eden ahlaksızlar, mesela 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimizin,
Mesela 23 yaşında şehit edilen Necmettin öğretmenimizin,
11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan’la birlikte şehit edilen 25 yaşındaki asker eşi Nurcan kardeşimizin sorulacak hesaplarını söyleyiniz bana, hangi hal ve durumda savunacaklar?
Karşımızda dış bağlantılı bir zillet koalisyonu vardır.
Karşımızda bir terör ittifakının bütün özellikleri zuhur etmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gelsin de Eren Bülbül için adalet istesin.
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu mertse, adamsa, yüreği yetiyorsa, kendine güveniyorsa şehitlerimizin hakkını, gazilerimizin hukukunu, milletimizin ve devletimizin bekasını savunsun da görelim.
Yapamaz, yaptırmazlar, çünkü Kılıçdaroğlu bölücü terör örgütünün ve zalimlerin ortak Cumhurbaşkanı adayıdır.
Şimdi siz söyleyiniz, sesiniz gümbür gümbür çıksın, Türkiye üzerinde hesap yapanların uykuları kaçsın:
√ 14 Mayıs’ta istikrarımıza, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ Şehitlerimizin katilleriyle ittifak yapanları pişman edecek misiniz? (Evet)
√ Küresel medyanın piyonlarını tasfiye edecek misiniz? (Evet)
√ Türkiye’ye muhalefet etmenin bedelini ödetecek misiniz? (Evet)
√ Milli birlik ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara şamarı indirecek misiniz? (Evet)
√ Al bayrağın, aziz vatanın, cumhurun şerefini koruyacak mısınız? (Evet)
√ Milliyetçi Hareket Partisi’ni, Cumhur İttifakı’nı, Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı sonuna kadar destekleyecek misiniz? (Evet)
Trabzonlu kardeşlerim ne dediyse yapar, yaptığını da her şart altında sahiplenir.
Trabzonlu kardeşlerimin bu heyecanlı duruşları 14 Mayıs’ta yaşanacak cumhur ittifakı zaferinin ön habercisidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünü sizin iradenizle taçlanacaktır.
Lider Ülke Türkiye sizlerin desteğiyle gerçekleşecektir.
Bir kez daha sizlere soruyorum:
√ 14 Mayıs’ta sandığın başına gittiğinizde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet)
√ Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)
√ Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a durmak yok, yola devam diyecek misiniz? (Evet)
√ Türkiye üzerinde hesap yapan iç ve dış mihrakların, tarihimizi yargılayan, milletimizi sorgulayan, varlığımızı kabullenemeyen zalimlerin defterini dürecek misiniz? (Evet)
Evet dediğinize göre o zaman sıra sizde.
Trabzon’un vatan ve millet sevdasının ne kadar yüksek olduğunu sandıkta göstermek için söz hepinizde.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, vatan sevgisini, büyük Türk milletinin köklü, şerefli, saygın tarih ve kültüründen almaktadır.
Bu tarih ve kültür kaynağından beslenmeyenlerin geleceğimizde söz hakkı olamaz.
“Hayatımın projesi” diyerek sanki ilk kez söyleniyormuş gibi “Tarihi İpek Yolunu tekrar canlandıracağım” açıklamasıyla gülünç durumlara düşen, aynı zamanda Azerbaycan’ı ve Türk yurtlarını dışlayan alternatif bir rota çizen Kılıçdaroğlu acizdir, çaresizdir, esir düşmüştür, uzun bir istirahat devresi için direkt evine gitmesinde sonsuz yarar olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Türk Kuşağı: Türkiye’nin Büyük Stratejisi” isimli çalışmasını adeta kopya eden, bunu da eline yüzüne bulaştıran, iki yıl önce kalkan Çin treninden haberi bile olmayan Kılıçdaroğlu Türkiye’yi yönetemez.
Bu aziz milletin geleceği zillete emanet edilemez.
Terörle mücadeleyi durdurmak isteyenleri biliyoruz.
Onların hepsine birden hayal kırıklığı yaşatacağız ve terörün kökünü kazıyacağız.
Yerli ve milli savunma sanayindeki dev atılımları daha da güçlendireceğiz.
Kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz.
Ayaklarımızın üzerinde onurlu bir şekilde durduğumuzu cümle aleme göstereceğiz.
Sözümüzdür, Sürmene-Çamburnu bölgesinde geleneksel bir sanayi kolu olan gemi ve yat imalatının arzulanan gelişme seviyelerine çıkması için elimizden geleni yapacağız.
Gemi ve Yat Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması için mücadele edeceğiz.
TOKİ'nin yatırımcılara Trabzon genelinde arsa üreterek üstyapı yatırımları yapılmış bir şekilde uzun vadeli ödeme sistemi ile tahsisinin yapılmasını inşallah sağlayacağız.
Yüksek potansiyeli olan hazır giyim, mobilya, gıda ve su ürünleri sektörleri için yeni “Organize Sanayi Bölgeleri” oluşturulması, girişimcilerimize tahsis edilmesi maksadıyla çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.
Zigana Dağı’nı geçilmez olmaktan çıkaran, dünyanın üçüncü, Avrupa’nın ve Türkiye’nin en uzun çift tüplü kara yolu tünelini inşa eden Türkiye’nin başarılarına yenilerini ekleyeceğiz.
Mandacılara, bölücülere, küreselcilere, kozmopolit siyasetçilere, komünistlere, devşirmelere, rantçılara, işbirlikçilere, makam ve koltuk paylaşımından başka hiçbir şey bilmeyenlere, hiçbir vizyon ve projesi olmayanlara fırsat vermek, felakete davetiye çıkarmaktır.
İnanıyorum ki, aziz milletimiz bu art niyetlilere 14 Mayıs’ı zindan edecektir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Türkiye’nin geleceği aydınlanacak, hakimiyet ve hükümranlık alanlarımız cesaretle korunacaktır.
Siyasi kriz ve koalisyon yıllarına özlemden başka bir manaya gelmeyen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemini tamamıyla tarih çöplüğüne fırlatmak için de 14 Mayıs tarihi bir fırsat olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, önümüzdeki Pazar gününden sonra Süper Güç Türkiye’nin şafağı sökecektir.
Cumhur İttifakı Türkiye’dir.
Cumhur İttifakı Türk milletinin ümit kaynağı, sevdalı yüreğidir.
Buna karşılık zillet ittifakı müstevlilerin ittifakıdır.
Zillet ittifakı münasebetsizlerin ittifakıdır.
Zillet ittifakı müstebitlerin ittifakıdır.
Zillet ittifakı kalbi mühürlenmişlerin ittifakıdır.
Zillet ittifakı münakaşanın, mütarekenin ve müfritlerin ittifakıdır.
Bu ittifakın yolu Türkiye düşmanlarının yoludur.
Bu ittifakın ortakları zalimlerin izindedir.
Cumhur İttifakı ise Türk milletinin ahlak ve irfan ittifakıdır.
Adaletin, ahlakın, hakkaniyetin, adil paylaşımın, milli duruşun, milli onurun, parlak bir istikbalin ittifakıdır.
Cumhur İttifakı Türkiye’nin yükseliş mimarıdır.
Türkiye zillete düşmeyecek, ümit ediyorum ki, Trabzon zillete yenilmeyecektir.
Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır.
Milletimize ne söz vermişsek tuttuk.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çatısı altında, Cumhur İttifakı olarak TBMM’de sizlerin yüzünü kara çıkarmadık, vaatlerimiz unutmadık, her şartta yanınızda olduk.
Şimdi sıra sizde.
Şimdi mühür elinizde.
Milliyetçi Hareket Partisi’ne öyle bir destek verin ki, Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a öyle bir sahip çıkın ki, gelecek nesillerimize güzel, bereketli, ekonomik refahı yükselmiş, huzur ve kardeşlikle yaşanacak bir ülkeyi miras bırakalım.
√ Buna var mısınız? Buna kararlı mısınız? (Evet)
√ Bizimle beraber misiniz? Söz mü? (Evet)
√ Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veriyor musunuz? (Evet)
√ Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı açık farkla seçiyor musunuz? (Evet)
Hay maşallah sizlere, Allah razı olsun hepinizden.
İradeniz irademizdir.
Bu evetleriniz 14 Mayıs’ın zafer müjdesidir.
Unutmayınız, “Biz birlikte Türkiye”yiz diyen herkes özbeöz kardeşimizdir.
14 Mayıs 2023 Pazar günü, sandığın başına gittiğinizde, Trabzon milletvekili adaylarımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok güçlü desteğinizi bekliyorum.
Hepinize şükranlarımı sunuyorum.
Aziz Milletim Sıra Sende.
Devlet ve Milletiyle, Hep Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye.
Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Ne Mutlu Türk’üm Diyene.
|