|
||
Bahçeli'den Kadına Şiddet ve Cinayete Karşı Öneriler | ||
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin kadına şiddet ve cinayetlerin önlenmesine yönelik görüş ve önerilerini açıkladı. | ||
MHP Haberi | ||
|
||
|
||
TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son zamanlarda artış gösteren kadına şiddet ve cinayet olaylarına karşı konuşmaktan öte tedbirleri arttırıp uygulanması noktasındaki acileyete dikkat çeken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun yeni baştan gözden geçirilmesini talep ederek, bu konudaki 6 maddelik görüş ve önerilerini açıkladı.
KİM BİR İNSANI ÖLDÜRÜRSE BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ SAYILIR
Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka hiç kimse alamaz, buna manen ve madden mezun olamaz. İnancımıza göre, kim bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş sayılır, kim bir can kurtarırsa bütün insanların canını kurtarmış olur. Kadınlarımıza, kızlarımıza, masum yavrularımıza, suçsuz günahsız insanlarımıza musallat olan, hayatlarına kast eden eli kanlı canilerin iki dünyada da yatacak yerleri yoktur. Yalnızca son bir hafta içinde işlenen kadın cinayetlerine baktığımızda nasıl bir kördüğümün içinde bocaladığımız açıkça görülecektir. 10 Kasım sabahı Hatay’ın Payas ilçesinde Senem Kafalı kardeşimiz, 11 Kasım sabahı İstanbul Bahçelievler’de Hanife Demirci kardeşimiz, 11 Kasım akşamı Ordu Korgan’da Selime Pişkin kardeşimiz, 13 Kasım günü de İstanbul Küçükçekmece’de Gülsüm Yarış kardeşimiz şiddet kurbanı olmuşlardır. Bu acı verici cinayetler bir hafta içindeki kayıplarımızdan sadece bir kısmıdır. Karşımızdaki bu kanlı tablo hepimizin yüreklerini kavurmaktadır. Bir başka feci cinayet de 9 Kasım günü İstanbul Ataşehir’de işlenmiştir. Ankara’dan İstanbul’a bir iş münasebetiyle giden 28 yaşındaki Mimar Başak Cengiz kızımız, sokakta yürürken hiç tanımadığı, daha önce hiç rastlamadığı, herhangi bir temasının olmadığı bir manyak, bir sadist, bir canavar tarafından maalesef hayattan koparılmıştır. Eline aldığı samuray kılıcıyla gözüne kestirdiği masum bir canı almak için sokağa çıkan bu cani, hedef olarak seçtiği Başak kızımızın hiç acımadan kanını dökmüştür.
ARTIK ZAMAN KONUŞMA ZAMANI DEĞİL, TEDBİR ALIP İCRA ETME ZAMANIDIR
Bu aşamada kuracağımız her cümle anlamsız, dile getireceğimiz her söz yararsızdır. Artık zaman konuşma zamanı değil, acileyet kesbeden tedbirleri sırasıyla alma, gereğini önşartsız icra etme zamanıdır. Biz konuştukça, biz geciktikçe bir yerlerde kadınlarımıza saldırı yapılmaktadır. Bu arada Mersin Gülnar’da kaybolan Müslüme yavrumuzu bulmak için de belediyemiz ve tüm teşkilatımız seferberlik halindedir. Cesameti gittikçe artan şiddet selinin önünü almak, bu barbar akının önüne geçmek mecburiyetindeyiz. İnsanlık onurunu çiğneyen mahluklara bu dünyayı zindan etmek zorundayız. Kadınlarımız ölüyorsa medeniyetimiz can çekişiyor demektir. Kızlarımız, çocuklarımız, ağzı süt kokan sabilerimiz feryat figan ediyorlarsa, biliniz ki, ileri sürülecek hiçbir bahane yüzümüzün kızarmasına, kalbimizin sızlamasına, vicdanımızın hırpalanmasına mani olamaz. İnsanlık değerlerini ayaklar altına alan, yaşama hakkını gasp eden hiçbir caniye tahammül edemeyiz, sabır gösteremeyiz, kulağımızın üstüne yatamayız. Şiddete sıfır toleransla yaklaşmaktan başka alternatifimiz yoktur. Kadın cinayetleri iç barış ve huzur ortamımızı tahrip edecek boyutlardadır. Ülkemizin sokaklarını, caddelerini, hanelerini, işyerlerini güvenli hale getirmek başlıca görevimizdir. Artık klişe sözler geçersizdir, şablon ifadeler hükümsüzdür, vakit şiddetin kökünü kurutma vaktidir.
MHP'NİN KADINA ŞİDDET VE CİNAYETLERE YÖNELİK ÖNERİLERİ
Anlaşılıyor ki, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu yeni baştan gözden geçirmek, dahası güçlendirmek, uygulanmasını harfiyen sağlamak durumundayız. MHP'nin, kadınlara reva görülen şiddetin engellenmesi, mütemadiyen yaşanan cinayetlere bir son verilmesi hususunda görüş ve önerileri özet olarak şunlardır:
1-) Ailenin korunması, şiddetin önüne geçilmesi konusunda kapsamlı bir Ruh Sağlığı Yasası’na ihtiyaç duyulduğu tartışmasızdır. Şiddetin ruhsal ve psikolojik yönü mutlak surette analiz edilmelidir. Bunun yanında yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Evlilik hazırlığı içinde olan insanlarımızın ruhsal dengesinin yerinde olup olmadığı tartışması bu çerçevede ele alınmalıdır. Parti olarak, 26’ıncı dönemde TBMM’ye sunmuş olduğumuz ve uzun bir hazırlığın mahsulü olan Ruh Sağlığı Yasa Teklifi’nin bir an evvel görüşülüp yasalaşması arzumuz ve isteğimizdir.
2-) Şiddeti durdurmak maksadıyla hem güvenlik önlemleri hem de cezai müeyyideyeler derinliğine ve genişliğine arttırılarak hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Mahkemeler cinayet davalarında süratle karar vermeli, iyi hal indirimi, akli denge sorunu veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimiyle taltif edilmelerine imkan tanınmamalıdır. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır.
3-) Medyada kadınlara yönelik cinayetlerin tekrar tekrar gösterim ve ifşasına kesinlikle son verilmeli, şiddeti özendirip teşvik edecek her türlü yayın ve haberden kaçınılmalıdır.
4-) Son yıllarda yaygınlaşan, milli ve manevi değerlerimizi hedef alan dizi filmler geldiğimiz bu aşamada toplumsal hayatımızı zehirlemektedir. Mülevves sahneler, müptezel ilişkiler, kokuşmuş hayatlar, şiddeti kışkırtan roller, kadın-erkek diyaloglarını yozlaştıran örnekler aile birliğimizi, manevi dengemizi, toplum düzenimizi doğrudan çürütme risk ve tehlikesi taşımaktadır. Kazanç hırsıyla, rating uğruna bu kötülüğü milletimize teşmil etmeye hiç kimse hakkı yoktur. Bizi bize anlatan, değerlerimizle beslenen, aldatmanın, cinayetin, şiddet dilinin gösterilmediği dizi filmlerin hazırlanması aynı zamanda senaristlerin, oyuncuların, ajansların ve medya patronlarının yegâne sorumluluğudur.
5-) Üniversitelerin sosyoloji, psikoloji, psikiyatri, felsefe, ilahiyat gibi bölümlerinde görev alan değerli akademisyenlerin öncülüğünde ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalı, şiddetle mücadelede ufuk ve yol açıcı çalışmalar tavsamadan yerine getirilmelidir.
6-) Ayrıca ve önemle paylaşmak isterim ki, alanlarında parmakla gösterilen ilim ve gönül insanlarımızın emsalsiz çalışmalarıyla hazırlanan, insanlığa ve istikbale bakış vizyonumuzu belgelendiren “İnsanlığın Huzuru Projemiz”in her yönüyle tanıtılması, tartışılması ve toplumun her kesimine takdimi yaşadığımız şiddet buhranından çıkış arayışında müessir ve müstesna bir yol haritası gösterecektir.
MHP HUZURU BİR PROJE KALIBINA DÖKEREK, TÜM İNSANLIĞA SUNDU
Kim huzur istemez ki? Kim huzura sırtını dönebilir ki? Biz huzuru bir proje kalıbına döktük, bunu da insanlarımızın ve tüm insanlığın takdirine sunduk. MHP huzurun safında, şiddetin de sonuna kadar karşısında yerini alacaktır. Bu konuda asla tavizimiz olmayacaktır. Orhun Anıtları’nda devletin çöküşü toplumsal uyum ve dengenin bozuluşuna bağlanmıştır. Şiddet sarmalı bu bozuluşun ilk etabıdır. Ve kesinlikle üstesinden gelinmelidir. Kadın onuru insan onurudur. Bu onuru lekeleyenler en ağır şekilde bedel ödemelidir. Başak Cengiz kızımızın muhterem babasına söz verdim, arkasından da İstanbul İl Başkanlığımıza hukukçularımızla davaya müdahil olmaları ve gerekli hukuki desteği vermeleri konusunda talimatımı ilettim. Katilin hak ettiği cezayı alması için avukatlarımızın girişimiyle masumiyetin ve mazlumiyetin yanında duracağız; merhume kızımızın ve değerli ailesinin haklarını savunmak amacıyla ne gerekiyorsa yapacağız. Acı bizim acımızdır, hesabını sormak da bizim vazifemizdir. Başak Cengiz kızımıza, saldırı ve şiddet sonucunda hayatlarını kaybetmiş bütün kadınlarımıza Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, hepimizin başı sağolsun diyorum.
|
||
|
||
Etiketler: MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, MHP, kadına şiddet, cinayetlerin önlenmesi, artık konuşmayalım, tedbir alalım, icra edelim, altı öneri, TBMM, kanun çıkmalı, cezalar |
|
||
|