MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Avrupa Türk Konfederasyon Yöneticilerini kabulünde iç ve dış siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Avrupa Türk Konfederasyon bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Türk Federasyonlar Başkanlık Divanı üyeleri ve yöneticilerini parti genel merkezinde kabulünde, MHP MYK Üyesi İstanbul Milletvekili ve Avrupa Türk Konfederasyon Genel Başkanı Cemal Çetin’in başkanlığındaki heyette, Almanya'dan Şentürk Doğruyol, Fransa'dan Orhan İlhan, Hollanda'dan Murat Gedik, Avusturya'dan Ali Can, İsviçre'den İrfan Okutan, İngiltere'den Abbas Balta, Amerika'dan Adil Yiğiter, İskandinavya ve Belçika'dan Türk Federasyon yöneticileri hazır bulundu.
AVRUPA TÜRK FEDERASYONLARI'NIN ÇALIŞMALARINI DESTEKLİYORUZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kabulde yaptığı konuşmada, ''Avrupa Türklüğünün, yüce Türk milletinin Batı Avrupa coğrafyasındaki temsilcileri olarak sizler önemli sorumluluklar üstlenmektesiniz. Bu vazifenizde kendinizi yalnız hissetmeyiniz. Her türlü çalışmalarınızda sizleri destekleyeceğimizi biliniz. Aynı zamanda Türk milletine ve Türk devletine karşı düşmanlık besleyen fitnecilere fırsat vermeyeceğinize yürekten inanıyorum. Türkiye'de 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı milli birlik ve beraberliğin teminatı olan Cumhur İttifakı olarak kararlı bir mücadele yürütülüyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, terör örgütleri ve Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozmaya devam edecektir.'' dedi.
TÜRKİYE AB ÜYELİĞİ KONUSUNDA KARAR AŞAMASINA GELDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir gazetecinin ''Efendim AB’nin tarihsel varlığı tartışılıyor. AP Brexit Anlaşmasını onayladı. Siz AB’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Birlik dağılıyor mu?" sorusuna verdiği cevapta, ''MHP’nin AB’ye bakışı bellidir, dünden bugüne değişiklik göstermemiştir. Bu konuda çizgimiz bellidir. Duruşumuz bellidir. Görüşümüz çok açık ve aşikardır. Brexit süreci sancılı bir seyir izlemiştir. Hatta Brexit Birleşik Krallık’ta hükümet değişikliğini sağlamış, 2016’dan beri siyasi ve toplumsal dengeyi müessir şekilde etkilemiştir. Birleşik Krallık 47 yıllık birlik üyeliğini sonlandırmıştır. AP Brexit Antlaşması’nı nihayet onaylamıştır. Bu beklenen bir gelişmedir. Biz günü geldiğinde AB’nin dağılacağını farklı zaman ve zeminlerde devamlı vurguladık. Çünkü inandırıcı olmayan, zorlama ve ülkelerin egemenlik haklarını tartışmaya açan bir hukuki ve siyasi yapısı olduğunu müşahede ettik, bu kanaatimizi de her zaman mahfuz tuttuk. AB, Birleşik Krallığın ayrılmasıyla daha fazla sorgulanacak, daha fazla eleştiriye maruz kalacaktır. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci de marazi ve maksatlı şekilde sürekli engellenmiştir. Artık deniz bitmiş, Türkiye’de bir karar arifesine gelmiştir. Geleceğin Türkiye’sinin yolu başkent Ankara merkezli politikalarla tesis ve tecelli edecektir. İnancımız ve irademiz de budur." dedi.
CHP NE TEKLİF GETİRİRSE GETİRSİN MHP DESTEKLEMEYECEKTİR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir gazetecinin Kılıçtaroğlu’nun “Elazığ Afet Bölgesi ilan edilmeli, biz böyle bir teklif verdik sizler hayır bu teklifi Ak Parti olarak biz vereceğiz derseniz sizin teklifinizi destekleriz.'' sözleriyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine verdiği cevapta, ''CHP, gizli gizli millete tuzak kurma hesabındadır. Esasen CHP, her şeye herkese karşı olmayı siyaset yapmak, muhalefet etmek zannetmektedir. Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremler sonrasındaki CHP’nin tavrı da bunlardan farklı değildir. Doğal afetlere karşı devletin ve siyasetin bütün kurumlarının birlikte mücadele etmesi icap ederken; Kemal Kılıçdaroğlu, bilerek ve isteyerek ayrı baş çekmekte, ayrımcı tutum takınmaktadır. CHP’nin samimiyeti kalmamıştır. CHP, TBMM’ye hangi konuda teklif getirirse getirsin MHP olarak destek vermemiz mümkün değildir. CHP; iktidarı değiştirmek ve yerini kendisi almak uğruna yalanı, desiseyi yol bellemiştir. Siyasette felaket tellallığına oynayan CHP; karamsar, karanlık ve ümitsizlik aşılayan bir dil kullanmaktadır. Karamsarlık ve felaket simsarlığı, yönetmesini bilmeyen politikacıların harcıdır. Karalama, küçümseme ve yok sayma siyasi galebe yöntemi olduğu bir ülkede demokratik rekabet ve yarışın yerini, husumet ve düşmanlık almakta gecikmeyecektir. CHP de bunu yapmakta, kendi politik çıkarları için husumet ve düşmanlığı körüklemekten, toplumsal barışı tehlikeye atmaktan çekinmemektedir." dedi. |