|
||
Bahçeli: Zilletçiler Klasik FETÖ Yöntemini Uyguluyor | ||
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zillet ittifakının klasik bir FETÖ yöntemleriyle hareket ettiğini söyledi. | ||
MHP Haberi | ||
|
||
|
||
6'lı muhalif ittifakın Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için adeta papatya falı açan muhalif cenahın adaylık konusunu sistematik bir propagandayla sürekli tedavülde tutması konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı üzerinde toto oynayan muhaliflerin, hiçbir karşılığı olmayan silik ve sipariş isimlerle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kıyaslamasını ve karşılaştırmasının, klasik bir FETÖ yöntemi olduğunu söyledi.
ZİLLET İTTİFAKININ ADAYINI BELİRLEMEYE YÖNELİK PAPATYA FALLARI AÇIYORLAR
Aşağı yukarı 1,5 yıldır zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinde papatya falları açılıp çekilişler yapılıyor. Aday o mu olacak, bu mu olacak sorusuna cevap aranıyor. Sistematik bir propaganda sürekli tedavülde tutuluyor. Ismarlama anketler yayımlanıyor, isimler parlatılıyor. Zillet ittifakını oluşturan partiler arasındaki görüş ayrılıkları rekabeti kızıştırıyor, aynı şekilde sinir harbini kamçılıyor. Doğmayan oğul, bitmeyecek tarlaya nasıl buğday ekiyorsa, zillet partileri de susuz vadide küreksiz tekneyle mesafe almaya çalışıyor. Buna da uyum diyorlar, bunu da aynı şeyleri düşünmek şeklinde formüle ediyorlar. İttifak ortakları arasında aldatma ve ayak oyunları alıp başını gidiyor. Madenli tepede ot bitirmeye çalışıyorlar. Meşe gibi dikilmek yerine, kavak gibi eğilmekten medet umuyorlar.
ERDOĞAN'I KARŞILIĞI OLMAYAN İSİMLERLE KARŞILAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Yabancı ülkelerde Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı yüzleri kızarmadan, vicdanları sızlamadan, kalpleri teklemeden şikayet sırasına giriyorlar. Televizyon ekranlarına baktığınızda, neredeyse her akşam üç-beş sabitleşmiş sabit fikirli sözde uzman yorumcu ve kerameti kendinden menkul akademisyenler bağıra çağıra zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı üzerinde toto oynuyorlar. Öyle isimler servis ediliyor ki, öyle isimler ortaya atılıyor ki, bu girişimin bir tertip olduğu her açıdan belli oluyor. Halbuki Cumhur İttifakı’nın adayı belli, kararı nettir. Bir kafa karışıklığı yaşamamız söz konusu değildir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, tecrübesiyle, birikimiyle ve devlet adamlığı vasfıyla gündeme taşınan isimlerle mukayesesi her şeyden önce izanın ve insafın ayaklar altına alınmasıdır. Dahası bilinçli bir kampanya mucibince hiçbir karşılığı olmayan silik ve sipariş isimlerle tartılması, hatta gıyaben yarıştırılması en başından itibaren mutlak butlanla batıldır.
BU YÖNTEM KLASİK BİR FETÖ TAKTİĞİDİR
Ankara’yı yavaşlatması yetmiyormuş gibi, Türkiye’nin hızını da yavaşlatmak için pusuya yatanların umut olarak takdimi hangi akla, hangi mantığa, hangi makuliyete hizmettir? İstanbul’u mahvı perişan eden aciz, acul, arızalı, aidiyet ve ahlaki sancıları olan başarısız şahsın devamlı ön plana çıkarılması kimin telkini, kimlerin tembihidir? “Kadından imam olmaz, ben başbakan olacağım” diyen malum siyasetçinin, doğrudan değil de yancıları aracılığıyla Cumhurbaşkanı adaylığı için yeniden kulisleri kaynatması fırsatçılık değil midir? Altılı masada fesat çıkarmak şeklinde okunmayacak mıdır? Bunların hangisi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la bir tutulabilir? Bunları hangisi Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığına layık olabilir? Pazarsız dükkan açanlar, parasız akşam ederler. Paslı tenekeden kova yapmak için çırpınanlar sadece kulakları tırmalayan gürültü çıkarırlar. Sayın Cumhurbaşkanımızı ve 2023’te Cumhurbaşkanı adayımızı sorunlu isimlerle eş tutmak, onlarla yarıştırmaya niyet etmek bir defa klasik bir FETÖ yöntemidir. Nitekim bunun bir başka adı da yenemeyeceksen yıprat taktiğidir.
ZİLLETİN ADAYINI BELİRLEME TARTIŞMALARINI KİM KÖRÜKLÜYOR?
Gözümüzden kaçtı sanılmasın, zillet ittifakının muhtemel Cumhurbaşkanı adayı etrafında biriken tartışmaları ilk olarak dış güçler kışkırtmaktadır. İkinci olarak söz konusu tartışmanın ateşini PKK, FETÖ ve bölücü odaklar körüklemektedir. Üçüncü olarak da ülke içine yuvalanmış menfaat ve müstevli kalıntıları bu tartışmayı diri tutmaktadır. Kılıçdaroğlu Sivas’ta yerel bir televizyon kanalına çıkarak vatandaşlarımızın şunları düşünüp söylemelerini istemiş: “Bir de şu Kılıçdaroğlu’nu deneyelim, nasıl bir adam bir görelim. Verdiği sözün arkasında durur mu durmaz mı bir görelim.” Tevek dikmeden kabak büyütmeye çalışan bir insan günün sonunda nasıl bir hayal kırıklığı yaşıyorsa, emellerinin ve hedeflerinin bilinmediğini, kendisinin de tanınmadığını zanneden Kılıçdaroğlu aynı derecede hayal kırıklığına mahkum olacaktır.
CUMHURBAŞKANLIĞI DENEME YANILMA SAHASI DEĞİLDİR
Cumhurbaşkanlığı, yapboz tahtası, deneme yanılma sahası değildir. Cumhurbaşkanlığı, staj yapma yeri, acemi eğitim alanı değildir. Cumhurbaşkanlığı, yalvarmayla, yakarmayla, sızlanmayla, el avuç açmayla oturulacak bir makam değildir. Cumhurbaşkanlığı, cumhurun irade külliyesi, itibar kubbesi, iffet, iddia ve ifade köşküdür. Cumhurbaşkanını seçen millettir, bu milletin adı da Türk milletidir. Sayın Kılıçdaroğlu hiç durma, boş hayallerinin peşinde koşmaktan vazgeçme, 2023’te yorulacak, geri dönmemek üzere dinlenmeye çekileceksin. Kılıçdaroğlu, nasıl bir adam olduğunun görülmesini istiyormuş. Arife tarif gerekir mi? Bilinen bir gerçeği tekrar duymaya ihtiyaç olur mu? Uçan kuştan haber sorulur mu? Balsız kovanda arı durur mu? Usta hırsıza kapı dayanır mı? Diyeceğim odur ki, Türkiye’nin karşısına dikilen bir şahsa adam denilir mi? Kılıçdaroğlu açık açık adayım diyemiyor veya adayını ilan edemiyor. Zillet ittifakının ortak Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı belirsizliğini ısrarla koruyor. Sayın Kılıçdaroğlu, iki de bir meydan okuyacağına, cesaretin varsa milletimizin huzuruna çık da adaylığını ilan et, adayım diyerek kararını zikret. Açıkla da Türk milleti seni tartıya alsın, bakalım kilon kaçmış, ederin neymiş, çapın nasılmış.
BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİN YENİDEN GÜNDEME GETİRİLMESİ
Kılıçdaroğlu, Sivas’ta başörtüsünü ben çözdüm demiş. Madem bu sorun çözüldü, peki neden kanuni düzenlemeye ihtiyaç duydun? Bu istismara neden heves ettin? Maksadın neydi, nereye ulaşmayı istedin? İşte sana bir fırsat, işte sana bir çıkış, işte sana kalıcı bir çözüm, başörtüsünü anayasal güvenceye haydi buyur birlikte kavuşturalım. Bu meseleyi beraberce ele alalım. Anayasa’nın 24 ile 41’inci maddelerini hep birlikte değiştirelim. Sayın Kılıçdaroğlu, dürüstsen, iyi niyetliysen, başörtüsü üzerinden siyasi rant devşirmeyi aklından geçirmiyorsan merdane gibi dönmeyi bırak, işte sana demokrasi meydanı, gel burada duruş göstermeye bak. Bir demet gülün, bir harman ottan iyi olacağını da asla unutma. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunu da aklından çıkarma.
|
||
|
||
Etiketler: MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, zillet ittifakı, klasik yöntem, hareket ediyor, papatya falı, kıyaslama, Cumhurbaşkanı adayı, MHP, Cumhur ittifakı, Ak Parti |
|
||
|