|
||
Ceyhan Ülkü Ocakları'ndan Dijital Dönüşüm Semineri | ||
Ceyhan Ülkü Ocakları Başkanlığı, ''Dijital Dönüşümün Milli Kültür, Eğitim, Siyaset ve İş Dünyası Üzerine Etkileri'' konulu seminer düzenledi. | ||
ÜLKÜCÜ Haberi | ||
|
||
|
||
Yabancı Diller Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Selin Gözgenç, Ceyhan Ülkü Ocakları Başkanı Burak Türker'in İnstagram üzerinden gerçekleştirdiği ''Dijital Dönüşümün Milli Kültür, Eğitim, Siyaset ve İş Dünyası Üzerine Etkileri'' konulu konulu seminerde konuştu.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN MİLLİ KÜLTÜR, EĞİTİM, SİYASET VE İŞ DÜNYASI ÜZERİNE ETKİLERİ
Pandeminden önce ve özellikle pandemi sürecinden sonra dünyanın nasıl dijitalleşme noktasında dönüştüğünü, büyük ekonomilerin nasıl üretim teknolojilerini değiştirerek ülkelerine katma değer sağladıklarını ve bu yapılanma ile birlikte nasıl yeni bir dünya modellemesi yarattıklarını anlamamız noktasında farkındalık yaratmak isterim. Hatta bugün dünyanın en büyük 5 firmasının dijital sektör içerisinde yer aldığını da hesaba katarsak, ne kadar büyük önem teşkil ettiğini daha somut olarak kavramış oluruz. Geriye gidelim, uluslarası bakalım ve Türkiye'ye gelelim.
DÜNYA TAHAYYÜL ETTİĞİMİZİN ÖTESİNDE DÖNÜŞÜYOR
Dünya tahayyül ettiğimizin de ötesinde dönüşüyor. Özellikle pandemi sürecinden sonra hatta tam anlamıyla Evrildik diyebiliriz. Durumun tarihine küresel düzeyde bir açıyla bakalım. Dördüncü sanayi devrimi ile dünyada bir çok değişiklik yaşandı. Ve bu sanayi devrimi vasıtası ile dijitalleşme ve dijital dönüşüm dediğimiz olgu ülkelerin ekonomi polilitakalarının tamamı ile baştan kurgulanıp hatta kağıtların yeniden karılıp çok önemli adımlar atılmasına sebep oldu.
BU DÖNÜŞÜM SÜRECİ NEYDİ?
Peki bu dönüşüm süreci neydi? Dördüncü sanayi devrimin oluşmasına baş gösteren ülke Almanya oldu. Çünkü örneğin Çin ve bunun gibi bazı ülkeler bu alanlarda güçlü geliyordu. Bazı ülkeler büyük bir teknoloji dönüşümü yaratıp teknoloji ihracatçısı ülke olmayı başardılar. Ve özellikle Almanya buna karşı bir hamle yapılması gerektiğini düşündü ve akıl, zeka ve üretim teknolojilerinde yeni modellemeler yapmaya karar verdi. Üretim bantlarını insandan ari bir hale getirerek ağırlıklı olarak teknolojiye dayanan yeni bir Ekonomi anlayışı getirmeyi planladı. Neden, bu şekilde ekonomik olarak önde olmaktı planı. Tabi planları o şekide yürümedi.
BİLGİNİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ÖNEM KAZANDI
Bu fikrin yanı sıra, Bilginin Dönüştürülmesi de çok önem kazandı. Her alanda çok önemlidir bu, çünkü artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Tek tuşla Google ladığınız zaman sayısız kaynağa ulaşıyorsunuz. Önemli olan onu işlemek ve transfer etmek yani gereken yerlerde etkili olarak kullanmak. Bu noktada, birçok farklı bilginin bir araya gelerek nasıl dönüştüğünü, iş dünyasındaki hem uluslararası hem ulusal bazı şirketlerin verimliği artarken, diğerlerinin nasıl yok olduğunu gördük ve adaptasyonu sağlayamazlarsa görmeye de devam edeceğiz. Bu durumda aslında bazı mekanizmalar diğerlerinden çok üstün olduğu için değil, çok daha stratejik davrandığı için başarılı oluyor. Bu noktada derinlikli düşünme ve stratejik planlama önem kazanıyor.
TÜRKİYE BU İŞİN NERESİNDEDİR?
Peki ülke olarak biz bunun neresindeyiz? Biz milliyetçi akademisyenler olarak neden bu noktaları işaret edip, buralarda farkındalığı yükseltmeye çalışıyoruz? Türk Milliyetçisi insanlar olarak, bu çağı iyi kavramamız ve okuyabilmemiz gerekiyor. Neden? Çünkü Entegre olup yönetebilmemiz lazım, bu süreçten Milli olarak istifadeyi arttırıp başarıyla yola devam etmemiz gerekiyor. Değişimi yönetebilen ülkeler ya da şirketler gelişir. Bu dönüşüme uygun olarak yeni Stratejiler ve buna uygun planlamalar yapmamız gerekiyor. Ülke olarak zaten bu noktada duruşumuz var ama özellikle biz Türk Milliyetçileri olarak bu paydanın bir parçası olmamız gerekiyor. Türkiye’de de bunun üzerine yapılan çalışmalarımız tabiki var. Örneğin Türkiye’nin Sanayi Devrimi ve Dijital Türkiye Yol Haritası. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çıkarmış olduğu bir çalışma. Yani biz buradaki farkındalığı yükseltmiş olalım. Özellikle bizlere düşen sorumluluklar noktasında.
CORONAVİRÜS SALGINI SÜRECİNİN ZOR ŞARTLARINDA DURUM NASIL?
Tabi bu pandemi süreci ile birlikte hem dünya hem de ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Fakat Türkiye özellikle sağlık alanından baktığımızda bu süreci başarı ile yöneten ülkelerden birisi oldu. Takip ettiyseniz eğer, CNN, BBC gibi uluslararası basın organları da hem TV hem de yazılı anlamında buna geniş yer verdi. Elbetteki iş sürecinde de farklılıklar yaşandı ülkemizde. Yeni ihtiyaçlar doğdu bir çok yeni iş pozisyonu çıktı. Bazı yeni alanlarda istihdam kapıları açılırken bazılarında da farklı bir dönüşüme gidilerek o alanlar işlevselliğini yitirdi. Pandemi ile birlikte devletlerin olası salgınlara karşı hazır bulunması gerektiği ve toplumların da salgınlara karşı nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği önem kazandı elbette. Ülkemiz için de aynı durum söz konusu. Ve biz Türk Milliyetçileri olarak çağın ve zamanın ruhunu iyi okuyabilmemiz gerekiyor. Elbetteki süreç devam ediyor, fakat pandemi sonrasına bakarsak Türkiye’nin gücü özellikle uluslararası arenada artacaktır.
BİR ÇOK FARKLI SEKTÖRDE YENİ ALANLAR ORTAYA ÇIKTI
Eğitim, endüstri, finans, savunma teknolojileri ve sanayi, hizmet sektörü gibi bir çok farklı sektörde yeni alanlar ortaya çıktı. Kodlama, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, yapay zekâ, gelişmiş robotlar, geleceğimizi şekillendirecek olan unsurların başında geliyor şu an. Türkiye olarak çok geç olmadan bu alanlarda atılacak eğitsel ve operasyonel adımlarla inovasyon kültürü oluşturabilir ve katma değer yaratabilecek kapasiteye sahip olabiliriz. Eğitim, endüstri, finans, savunma teknolojileri ve sanayi, hizmet sektörü gibi bir çok farklı sektörde yeni alanlar ortaya çıktı.
SAVUNMA SANAYİ ALANINDA DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN ETKİLİ OLARAK KULLANILMASI
Savunma Teknolojileri Ana Bilim Dalında Mesleki ve Akademik İngilizce dersleri veriyorum. Disiplenarası arası çalışmalarımızdan hareketle bu noktada şunları söyleyebilirim. Dijital dönüşümün bir parçası olarak Yapay Zeka buralarda Bilişim Alt yapılarında kullanılıyor. Ekipman ve cihazların Elektronik yazılımlarında kullanılıyor. Örneğin insansız hava araçları, drone’lar, savaş uçakları, askeri araçlar ve ekipmanlar gibi Savunma Sanayi alanında dijital dönüşümün çok etkili olarak kullanıldığını biliyoruz. Ülke olarak bu alanda etkili ve güçlü ürünler üreterek başarılı çalışmalar yapıyoruz ve emin adımlarla ilerliyoruz. İlgilenen gençler varsa bu noktada da ışık tutmuş olayım.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN SİYASETE ETKİSİ
Son yıllarda hem de dünyada hem ülkemizde yaygınlaşmaya başlayan Dijitalleşme hızını kaybetmeden devam ederken bunun siyaset içinde etkili olması kaçınılmaz bir sondu. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde uzun süre Mesleki İngilizce derslerini vermiş bir hoca olarak ifade edebilirim ki, ders içeriklerinin ve müfredatlarının güncellemesine kadar çoklu etkisi ve uzantısı var bu durumun. Küresel olarak baktığımızda, Durum yurt dışında da aynı şekilde seyrediyor. 1950’den bu yana başlayan “Siyasette Reklam Kampanyaları” dijital süreç ile birlikte ilk ABD’de kullanılmaya başladığını biliyoruz.
SİYASETÇİLERİN HEDEF KİTLELERE ULAŞIMINDA KOLAYLIK
Dijital, sadece seçim kampanyalarında kullanılan bir araç olmanın dışında siyasetçiler için de hedef kitlelere kendilerini ifade etmek ve duyurabilmek için kullanılmaya başlandı. Seçmenler ise siyasi görüşlerini ifade etmek, seslerini duyurabilmek, sorunları paylaşabilmek için sosyal platformları kullanıyorlar. Erişim kolaylaştı. Fiziksel olarak ulaşamayacakları siyasilere ulaşabiliyorlar. Burda da çoklu bir payda söz konusu elbette. Sosyal platformlar, bunun bir ayağı. Ülkemizde de Özellikle 24 Haziran seçimleri ile bunun etkisini görmeye başladık. Tabiki bu durum çok daha öncesine de dayanıyor.
SİYASİ PARTİLERİN DİJİTAL PLATFORMLARI KULLANMASI
Son araştırmalara göre ülkemizdeki nüfusun 67’si yani 54 milyon kişi sosyal medya kullanıcısıdır. Bu kitlenin ise 51 milyonu aktif olarak sosyal medya platformlarını kullanıyor bildiğimiz kadarı ile. Bunlar önemli rakamlar elbette siyaset için. Dijital kullanıma sadece sosyal medya üzerinden bakmak doğru değil ifade ettiğim gibi. Diğer paydalarını da düşünmemiz gerekiyor. Örneğin Viral Reklamlar ya da çalışmalar ile ile bu kitleye tek seferde ulaşamazken, Dijital çalışmalar ile kitlelere ulaşabilmek çok daha kolay oluyor siyaset dünyası için. İnternet üzerinden oldukça uzun zaman geçiren insanlara ulaşabilmenin en kolay yolu Dijital çalışmalardan geçiyor siyasetçiler için. E-platformlar oluştu. Zaten web sayfaları üzerinden devam ettirilen bir süreç vardı fakat daha spesifik olarak yani belirli amaçlar dahilinde hedef odaklı e-platformlar oluşturuldu ve kullanılmaya başlandı siyasi partilerce. Bugün bunun kullanımında başarıya ulaştığını biliyoruz. Ve Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi buna güzel bir örnek.
SOSYAL MEDYA YASASI'NIN ÖNEMİ
Sadece seçim süreçlerinde değil sosyal platformlar kitlelerin birbiri ile iletişim kurmasında ve hareket etmesinde etkili bir konumda olduğunu görüyoruz. Bazı durumlarda kitlesel hareketler için de kullanılıyor. Bunun bir çok örneğini ülkemizde de yaşadık. Burada kitlesel bir hareket ile ülkemizin lehine etkileşimler sağlandığı gibi maalesef tam tersi durumları da tecrübe edebiliriz. Bu noktada da, TBMM’de kabul edilip yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası önemli ve yerinde bir düzenleme oldu.
EĞİTİMDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM SABIR İSTEYEN BİR SÜREÇTİR
Dijital dönüşümün olumlu getirilerinin yanı sıra olumsuz sonuçlarından da bahsetmek söz konusu. Bu alanda da Değişim başladı, eğitimde dijital dönüşüm artık geri döndürülemez bir süreç ve bu değişimi doğru yerden yakalayan toplumların öne geçmek için ellerinde çok önemli bir fırsat var. Ne var ki, eğitimde dijital dönüşüm sabır isteyen bir süreç. Her kalıcı değişim gibi bu süreç de kısa sürede gerçekleşecek bir değişim ya da anlık bir reform olarak algılanmamalı. Sadece altyapı, donanım ya da içerik olarak değil, dijital okuryazarlık ve eğitim yönetimi gibi yönleriyle de ele alınmalı. Unutmamalıyız ki bahsi geçen donanım ve yazılımlar sadece birer araç. Eğer bu araçları doğru şekilde kullanmayı öğrenemez ve öğretemezsek beklentilerimiz karşılamaz ya da kalıcı olmazlar.
EĞİTİM POLİTİKALARIMIZI GELECEĞE DÖNÜK OLARAK YAPILANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ
Bugün ise artık dijital dönüşüm eğitim için çok önemli fırsatlar sunduğu bir zamanda yaşıyoruz. 18. Yüzyıl’ın Endüstri devrimine göre tasarlanmış bir modeli, 21. Yüzyıl’da, bilgi ve iletişim çağında kullanmak konusunda kullanmak iyi bir fikir değil. Dünya değişiyor, hem de her zamankinden çok daha hızlı bir şekilde. Eğitimde dijital dönüşüm de sadece bilgiye ulaşma ya da ders işleme yöntemlerimizi değil, eğitime olan bakış açımızı değiştiriyor. Biz zaten Türk Milliyetçileri olarak yeniliklere açığız. Dolayısı ile bu dijitalleşme sürecinden de eğitim politakalarımızı geleceğe dönük olarak yapılandırmaya çalışıyoruz.
BİLİMSEL ALANDA DİJİTALLEŞMEYİ İÇEREN YENİ ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Bilimsel alanda da, dijitalleşmeyi içeren ve inceleyen bir çok yeni çalışmalar yapılıyor. Yüz yüze eğitimde olduğu gibi, uzaktan eğitimin çok etkili bir şekilde sonuçları olmayabiliyor. Bilişsel düzeyde, kavram ve iletişimin sağlanması noktasında sıkıntılar yaşandığını gözlemliyoruz. Türk Milliyetçileri olarak, yereli ulusallaştırma, ulusalı evrenselleştirme noktasındaki şuurla hareket ediyor olmamız gerekir.
MİLLİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ MUHAFAZA ETMEMİZ GEREKİR
Türk Birliği ve Kültür Birliği gayesindeki çalışmalarla ilgili olarak dijitalleşme oldukça etkin kullanılıyor. Fakat Popüler kültürlerin dünyayı iletişim teknolojisi vasıtasıyla etkisi altına alma tehlikesine karşı bizim Milli Kültür değerlerimizi itina ile korumamız gerekiyor. Türklük yükselmek için değil, yüceltmek içindir anlayışı ile Milli ve Kültürel değerlerimizi, dijitalleşmenin sebep olabileceği erezyona karşı itina ile muhafaza etmemiz gerekiyor. Milli Birliğimizi oluşturan paydalardan birisi de Kültürel yapımızdır.
|
||
|
||
Etiketler: Ceyhan Ülkü Ocakları, Burak Türker, Öğretim Görevlisi, Selin Gözgenç, Dijital dönüşümün etkisi, Milli Kültür, Eğitim, Siyaset, iş dünyası |
|
||
|