Türkiye’de belli mihraklar insanımıza bir yönlendirme yaparak, algı oluşturmaya çalışıyor. Örneğin “Kürt Meselesi” tanımlaması ile terörü göz ardı ederek yapay bir sorun yaratmak gibi…
Bugün Türkiye’de 1984’ten beri yaşananlara bakacak olursak bir “terör meselesi” vardır. Türk Milletine ve Türk Devletine karşı bu terörü yapmaya Cemil Bayık ve Öcalan gibi baldırı çıplakların gücü ve kudreti yetmez. PKK’lılar bile bilir ki; eğer ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, İsrail ve Yunanistan başta olmak üzere bir çok ülke arkalarında olmasaydı, bu güne kadar bir adım bile atamazlardı.
Onun için Türkiye’deki sorun; kendisini “Kürt” olarak adlandıran ve hepsi benim gibi “Türk Milleti”nin birer ferdi olan kardeşlerimizden değil bu dış güçler ve onun taşeronluğunu üstlenmiş olan PKK’dan kaynaklanmaktadır.
Bu konu ile ilgili diğer bir hususta, Türkiye’deki küçük gruplar halinde yaşayan bazı etnik ırkçıların, Türk Milleti ve Türk Devleti ile ilgili olan hesaplarını, kendilerini gizleyerek PKK ve Kürt kardeşlerimiz üzerinden görmeye kalkmış olmalarıdır.
Dün kendini Kürt olarak nitelendiren kardeşlerimiz üzerinde oynanan oyun, bugün başkalarının üzerinde de oynanmakta ve dış güçlerin desteği ile iktidarını sürdüren AKP tarafından da buna çanak tutulmaktadır.
Türkiye’de kendilerini Türk Milletine mensup görmeyen ve millet ile devlet hakkında bir hesapları olanlar, suret-i haktan gözükerek bir takım üstü kapalı işlerin peşindedirler…
Ülkemize tarih boyunca yönelen göçler, kendilerini Türk Milletinin mensubu görenlerce yapılmıştır. Öyleyse şimdi bu göçmenlere; ötekileştirme ve yabancılaştırma politikalarına düşmek ne demek oluyor? diye soruyorum.
Bunlardan biri de Türkiye’de kendisini “Gürcü” olarak tanımlayan ve aslında tamamına yakını “Acara Türkleri” ne mensup olan kardeşlerimiz üzerinde yürütülen çalışmadır. Bilinmelidir ki; Gürcüce bilmek ve konuşmak demek, “Gürcü” olmak demek değildir.
Gürcücülük eksenli çalışmalar yıllardır sol, merkez sağ ve siyasal İslamcılık akımlarının temsil edildiği siyasi partilerde belirgin bir şekilde yürütülmektedir. En yoğun çalışmaların yapıldığı siyasi yapı ise dün Erbakan’ın bugünde Recep Tayyip Erdoğan’nın başında bulunduğu siyasi partilerdir.
Bundan güç alan Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’de, Sözcü Gazetesi’nin 19 Ekim 2013 tarihli haberine göre, Artvin’in Borçka İlçesine gelerek, Türk Vatandaşlık kanununa uygun bir şekilde mi? diye sorulacak bir çerçevede, T.C vatandaşı olan 9 kişiye vatandaşlık belgesi vermiştir. Yine aynı Saakaşvili, Bursa’nın İnegöl İlçesinde gezdiği köylerde, diplomatik teamüllerin çok dışında ilginç konuşmalar yapmıştır. Bu ilçemizdeki bürokrat atamalarına Gürcistan’dan müdahale edildiği, ilçede konuşulmaktadır. Keza aynı şeyler, Ordu ilimizdeki faaliyetler içinde geçerlidir. Bu yolu denemeye çalışan başka devletlerde vardır. Zamanı geldikçe onlara da değineceğim.
Tabii; ben bu arada Gürcistan’a ve Saakaşvili’ye, Ahıska Türklerine; gayrimenkullerin ve vatandaşlık haklarının iadesi ne durumda? diye sormak istiyorum…Öyle ya! Vatandaşlıklar dağıtılırken onlarda unutulmasın!
Ayrıca Saakaşvili’ye bu serbestiyi kim, kimler ve hangi amaçla tanımaktadır? Bilmemiz gereken bir önemli konuda budur. Ben bunları isimlendirebilirim. Ancak şimdilik bu konuyu “Büyük Türk Milleti”nin de bilmesi için aleniyete kavuşturmak istedim. Yoksa bilmesi gereken herkes, herşeyi biliyor. Onun için, kimse topu PKK, hain Öcalan ve Kürt dediğimiz kardeşlerimize atarak işin içinden sıyrılamaz. Bu nedenle ortaya çıkın ve yiğitçe mücadele edin. Ya da ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz, havasını teneffüs ettiğiniz bu vatana ve sizinle her şeyini paylaşan Türk Milletine gereken bağlılığı ve saygıyı gösterin… |