Yabancı gözlemcilerin ''Dünyanın en önemli seçimi'' olarak tanımladığı Türkiye'deki siyasi gözlemcilerin ''Türkiye'nin kader seçimi'' olarak nitelendirdiği 2023 seçimleri öncesinde, batılı medyaların Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakını hedef alması konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Adana İl Başkanlığından yapılan açıklamada, Fitne zamanı hakkı tutanı anlamak için düşmanın attığı okların takip edilmesi düsturundan hareketle, muhaliflerin attığı tüm okların Cumhur İttifakı'na yöneldiğinin görülebileceği belirtildi.

7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİNDE DÜŞMAN OKLARININ HEDEFİ  

Vatandaşların büyük çoğunluğunun kendisini Müslüman ve Türk olarak tanımladığı Türkiye'de ne zaman seçim olsa batılı ülkeler ve medyaları harekete geçerek, seçmenlerin tercihini etkileyici yayınlar yapar. Bunlardan bir tanesi de hiç kuşkusuz, Ak Parti'nin kuruluşundan bu yana ilk defa Hükumeti kuracak Milletvekili sayısına erişemediği 7 Haziran 2015 seçimleridir. Bu seçim öncesinde Türk Milletinin tercihine yön vermek isteyen İngiliz Guardian Gazetesi'nde yayınlanan bir makalede, ''Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez.'' denilerek, Tam Batılılaşmış olarak gördükleri siyasi partilere destek çağrısı yapılmıştı. Seçim sonucunda, Ak Parti yüzde 40,8, CHP yüzde 24,9, MHP yüzde 16,2 ve HDP yüzde 13,1 oy aldı. Ak Parti'nin iktidardan inmesi için PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin TBMM'ye güçlü girmesini isteyen Sol cenahın, her evden bir oyu HDP'ye verme stratejisi tutmuştu.

7 HAZİRAN 2015 SEÇİMİ GECESİNDE BAHÇELİ'NİN TAVRI AKŞENER'İN MHP'DEN KOPUŞU

Ak Parti'nin ilk kez TBMM'de azınlığa düştüğü ve Yüzde 60 blok olarak isimlendirilen muhalefet cenahının ilk kez Milletvekili sayısında çoğunluk elde ettiği 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri gecesinde, yüzde 60 muhalefet bloğunun içinde olan HDP ile koalisyon hükümeti kurmak istemeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçimlerin yenilenmesini işaret etmişti. Pensilvanya'dan devreye giren Fethullah Gülen, CHP+MHP+HDP Koalisyonunun kurulması çağrısı yaptı. MHP'yi kandırabileceğini sanan Kemal kılıçdaroğlu, bu koalisyonun kurulması için MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye Başbakanlık teklif etti. HDP'yi Hükumete taşımak istemeyen MHP Lideri Bahçeli tüm teklifleri reddetti. Esasen MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yüzde 60'lık muhalif bloktan ayrıldığı seçim gecesinin, Meral Akşener'in de MHP'den ayrılmaya karar verdiği gece olduğuna dair, bir çok siyasi olay sıralanabilir. Erdoğan'ı iktidardan indirmenin tek yolunun MHP'nin ayrılmasıyla eksilen 60'lık muhalif blok oylarının tamamlanmasını isteyen küresel güçler ile aynı düşünen Meral Akşener, MHP'yi ele geçirerek başaramadığı ''MHP'nin oylarını tekrar 60'lık muhalif bloka kanalize etme'' stratejisini, MHP'ye ihanet ederek kurduğu İyi Parti ile Türk milliyetçilerinden bir kısmını Sol Cenaha Yamama Eylem Planı'nı uyguladı. 

ALTILI MASADAKİ SİYASETÇİLERİN HDP AŞKININ NEDENİ?

31 Mart Yerel Seçimlerinde Türk Milliyetçilerinin oyunu Sol Cenaha yamayarak Cumhur İttifakının büyük şehirlerde kaybetmesini sağlayan Meral Akşener, Dünyanın en önemli seçimi olarak tanımladığı 2023 seçimlerinde aynı stratejiyi uygulamak için Ak Parti ve kendi davalarına ihanet edenlerden oluşan Altılı Masayı CHP ile birlikte kurdu. Cumhuriyeti kuran Atatürk'e ve Türk'e düşmanlık edenler ile FETÖ ile bağı olduğu düşünülen isimler, CHP ve İyi Parti listelerinde Milletvekili Adayı yapıldı. Cumhur İttifakını iktidardan indirmek isteyen küresel güçler, batılı ülkeler, batılı medyalar ve yerli işbirlikçileri, tüm imkanları kullanıp her türlü fitneyi üreterek yerli ve milli olan siyasi partileri hedef aldı. Hedefleri, patates soğan fiyatlarına indirgenen hayat pahalılığını ileri sürerek sıkıntı yaşayan seçmenleri kandırıp Altılı Masada yer alan siyasi partilere oy verdirmek. HDP'siz iktidar seçeneği bulunmayan Altılı Masa, Türkiye'nin bekasını tehlikeye atma pahasına PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği yaparken, en büyük destekçileri ise Muhalefeti destekleyerek Türkiye'deki iktidarı değiştirme stratejisinin mimarı ABD Başkanı Joe Biden'in başını çektiği küresel güçler ve batı medyası.

7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİNDEKİ TAKTİĞİN AYNISI 2023 SEÇİMİ ÖNCESİNDE UYGULANIYOR

Bu stratejiye uygun davranan Altılı Masadaki siyasetçilerin, iktidar dilendikleri ABD ve AB ülkelerine atfen söyledikleri düşünülen ''Dostlarımızla birlikte iktidara geleceğiz'' sözleri, 14 Mayıs seçimlerine günler kala yeniden manasını bulmaya başladı. Cumhur İttifakının özellikle son aylardaki başarılı hamleleri karşısında şaşkına dönen muhalefet partilerinin miting meydanlarında kalabalık toplayamaz hale gelmesi, 14 Mayıs seçimlerinin kaybedileceği kaygısını taşıyan batı medyasını tedirgin etti. Son 24 saatte FETÖ ağzıyla kaleme alındığı belli olan yazılar The Economist, Le Point ve L'EXPRESS gibi batı medyalarında yayınlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Ukrayna savaşında izlediği denge politikasını eleştiren batı medyası, Türkiye'nin batı dünyası için bir tehdit olmaya başladığından dem vurup Diktatör olarak tanımladıkları Erdoğan'ın gitmesi gerektiğini yazarak, Türkiye'deki muhalif dostlarına destek oldular.

ABD'NİN WİLSON İLKELERİ, 6'LI MASANIN METNİ VE HDP'NİN TUTUM BELGESİ ÖRTÜŞTÜ

Bir asır önceki ABD Başkanı Woodrow Wilson'un açıkladığı ''halkların kendi kaderini kendisinin belirleyip yönetmesi ve özerk yönetimlerin kurulmasını'' öngören Wilson İlkeleri, 6'lı muhalif ittifakta bulunan siyasi parti genel başkanlarının imzaladığı içinde Türk ve Türklük olmayan 48 sayfalık metin ve HDP'nin Eylül 2021'de ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesi örtüşüyor. HDP'nin tutum belgesi ile bir sıkıntılarının olmadığını açıkça söyleyen CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Türk Milliyetçisi geçinen İyi Parti'nin önceliklerinden vazgeçerek ortak bir metne imza attığını söyledi. Güneydoğu bölgesinin Türkiye'den koparılması için kurulan PKK'nın hedefleri örtüşen bu üç belgede örtülü ya da açık olarak yer alırken, bu hedeflerin gerçekleşmesinin ön adımı olan Suriye'de terör devleti kurulması için çabalayan ABD ve onun güdümündeki Avrupa ülkeleri ile medyaların, 2023 seçimi öncesinde Türkiye'yi yöneten Cumhur İttifakını hedef alması manidar değil mi? Tüm düşman oklarının, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkiye'nin bekası için destek verdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelmesi manidar değil mi? Terör örgütü PKK ve FETÖ mensuplarının fitne ve yalanlar üreterek sosyal medyadan Cumhur İttifakını hedef alması manidar değil mi?

MHP ADANA İL BAŞKANLIĞINDAN DÜŞMAN OKLARININ HEDEFİ AÇIKLAMASI  

Eskiden düşmana taş, ok ve mızrak atılırdı. Daha sonra tüfek, bomba ve füze atıldı. Günümüzün modern çağında ise ülkeleri işgal etmek isteyenler, hedeflerine ulaşmak için yazılı ve görsel medyalar ile sosyal medyaları kullanıyor. Silahın yerini sosyal medyadan atılan tivitler ve medyalardaki yazılar aldı. Tam da bu noktada İmam-ı Şafi Hazretlerinin sözleri önem arzediyor. İmam-ı Şafi Hazretlerine sormuşlar. 'Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız?' Cevabı, 'Düşmanın okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür' şeklinde olmuş.  

ABD'nin başını çektiği küresel medyaların aynı günde peş peşe Cumhur İttifakını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alması üzerine, İmam-ı Şafi Hazretlerinin sözünü hatırlatarak değerlendirmelerde bulunan MHP Adana İl Başkanlığından yapılan açıklamada, ''Zilletin de umudu olan küresel sömürgeci düzenin sesi The Economist, 14 Mayıs seçimine 'En önemli seçim' diyor ama 'Erdoğan gitmeli' diye de akıl veriyor. İmam Şafi Hz. Dediği gibi, Düşmanın okunu takip eden doğruyu bulur. O ok, Cumhurİttifakı nı gösteriyor.'' denildi.