|
||
MHP'li Ersoy: Atılacak Her Adımda Etkin Rol Üstleneceğiz | ||
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, MHP'nin Türkiye'nin geleceği adına atılacak her türlü adımda etkin bir rol üstleneceğini söyledi. | ||
ADANA HABERLERİ Haberi | ||
|
||
|
||
Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerinin En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu üzerine MHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu'nda konuşan TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, kendi hatalarından kaynaklanan iklim değişikliği krizinin çözülmesi için tüm insanlığın harekete geçmesi gerektiğini belirterek, MHP'nin Türkiye'nin geleceği adına atılacak her türlü adımda sağduyulu ve etkin bir rol üstleneceğini söyledi.
YARINLARA BIRAKTIĞIMIZ DÜNYAYA DAİR ENDİŞELERİMİZ ARTIYOR
İklim değişikliği sorunu, yarınlara bıraktığımız dünyaya dair endişemizi her geçen gün daha da artırıyor. Çok değil, bundan bir buçuk yıl önce Covid gerçeğiyle yüzleşip nasıl bir korku ortamında kendimizi bulduğumuzu hatırlayalım. Sevdiklerimizle kucaklaşamadığımız, çocuklarımızın sosyal ortamlardan koparıldığı ve maskeli yaşamın normalleştiği bir dünyanın içinde bulduk kendimizi ve bütün bunlar bize özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra insanlığın refahı ve mutluluğu için doğayı nasıl hesapsız bir şekilde kullandığımızı gösterdi. Yetişkinlerin hatalarının bedelini aslında en çok çocuklarımız ödedi. Pandemi süresince yaşadığımız şeyler şimdiye kadar bilim kurgu filmlerinin konusuydu ama artık bizim gerçeğimiz.
SALGIN SÜRECİ, DOĞANIN YENİLENMESİ GERÇEĞİNİ YÜZÜMÜZE VURDU
Pandemi sürecinin bize sunduğu en önemli kazanımın farkındalık olduğunu gördük, bu durum bizi bir gerçekle daha yüzleştirdi; doğanın yenilenmesi gerçeği. Üretim dünyası sağlıklı insan olmadan üretmenin bir anlamı olmadığını fark etti. Şimdi, daha az kaynak kullanarak, çevreyi daha az kirleterek üretmek zorundayız. Aynı sorumluluğu tüketicilerin yani bizlerin de hissetmesi çok çok önemli çünkü sorumlu üretim sadece ve sadece sorumlu tüketim bilinciyle mümkün olabilir. Sıklıkla yeşil dönüşümün kimin görevi olduğu sorusu gündeme gelmekte, dünya liderlerinin kasım ayı içinde İskoçya'da iklim krizi gündemiyle COP26'da bir araya gelerek iklim krizi için çözüm üretmeye çalışmaları sorunun hükûmetler düzeyinde çözümlenmesi gerçeğini göstermektedir. Küresel boyuttaki bu krizin çözümünde politika yapıcıların lider olması da sorunun bir an önce çözülmesi için gereken bir hassasiyettir.
ÇOK BOYUTLU KRİZİN AKTÖRLERİ KİM?
Çok boyutlu ve çok aktörlü bir süreç olan bu kriz hepimizin katkısını bekliyor. "Sürecin aktörleri kim?" diye soracak olursak bu soruya vereceğimiz cevap çok net: Sen, ben, o; hepimiz. İklim krizi hayatımızın içinde, bunu hepimiz biliyoruz. İklim krizi kaynaklı arz şokları, dünya üzerinde bir tedarik zinciri sorununu tetikleyerek hem üretimde aksaklık yaratıyor hem de maliyetlerin yükselmesine neden oluyor. Sel, kuraklık, heyelan gibi aşırı hava olayları arz yönlü şokların hem sayısını hem de şiddetini yükselterek enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor, bu da şu anda dünyada kabul gören enflasyonun geçici olduğuna dair söylemlerin zayıflamasına neden olabiliyor.
İKLİM KRİZİNE BAĞLI RİSKLER VE VERİMSİZLİK ÜRETİM AÇIĞI OLUŞTURABİLİR
İklim krizi bağlantılı riskler ve sürdürülebilir olmayan üretim şekillerinin getirdiği orta vadeli verimsizlik, ülkelerin gayrisafi hasılalarını baskılayarak üretim açığı yaratabilir. Bozulan gıda güvencesi, artan hava ve gürültü kirliliği gibi etkenlerin insan sağlığını tehdit eder noktalara ulaşması sosyal dengeyi zedelediği gibi, sağlık harcamaları üzerinden kamu maliyesini zorlayan bir noktaya gelebilir. Dünyada giderek daha fazla ülkede gündeme giren Yeşil Düzen, dış ticaret süreçlerine getireceği "sınırda karbon düzenlemesi" benzeri uygulamalarla dış ticarette ülkelerin gücünü etkileyebilir. Hem üretimin miktarı hem de çeşidi üzerinde yaşanacak baskılar istihdam kayıplarına neden olabilir.
ATILACAK ADIMLARDA GEÇ KALINMASININ MALİYETİ YÜKSEK
Yakın zamanda yayınlanan IPCC Raporu, iklim krizinin insan davranışlarının sonucu olduğunu net bir şekilde ortaya koyarken atılacak adımlarda geç kalınmasının maliyetinin son derece yüksek olduğunu da gösterdi. Atılacak ulusal ve uluslararası adımların iklim adaleti gözetilerek kurgulanması son derece kritik. Dönüşüm için emin adımlarla ve hızla hareket etmek çok önemli. Varsın güç olsun ama geç olmasın.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA İÇİN AKILLI ŞEHİRLERİN OLUŞTURULMASI
Sürdürülebilir bir dünya için akıllı şehirlerin oluşturulması da çok önemli. Şehirler yeryüzünün sadece yüzde 2'sini kaplamasına rağmen dünyadaki kaynakların dörtte 3'ünü tüketiyor. Bugün bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek amacıyla akıllı şehirler kuruluyor. Kentsel sürdürülebilirlik ihtiyacından doğan akıllı şehirler yetkin, alternatif kent vizyonu ortaya koyuyor. Bu bakış açısıyla sürdürülebilirlik konusunda iddialı olan şehrin kentleşme politikası 5 temel ilkeye dayanıyor. Birinci olarak; yüzde 40 kamusal yeşil alan, yeşil ulaşım sistemleri, elektrikli ve hibrit araçlar, raylı toplu ulaşım sistemi ve bisiklet ağları, su tüketimi, yağmur suyunun toplanarak modern sulamada kullanılması, enerji verimliliğini üst seviyede sağlamak, atıkların ileri düzeyde yeniden değerlendirilmesi. İklim krizinde küresel tedavinin zor olduğunu biliyoruz ancak önemli olan bir an önce harekete geçmek.
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN KAYNAKLANAN DEĞİŞİMİN RİSKLERİ
Küresel iklim değişikliğinden dolayı hidrolojik döngülerde meydana gelen değişiklikler çeşitli etkilere ve risklere neden olmaktadır. Su, iklim değişikliğinin etkilerinin birçoğunu topluma yansıtan enerji, tarım ve ulaştırma sektörleri açısından aracıdır ve sel ile kuraklık gibi suya bağlı tehlikelere karşı savunmasızlıklar bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Antropojenik etkilerle yaşanan iklim değişikliği su kaynaklarında sıkıntıya neden olan birçok stres yaratıcı kaynaktan biridir. Nüfus artışı, ekonomik kalkınma, kentleşme ve arazi kullanımı veya doğal jeomorfolojik değişimler gibi durumlar su arzını azaltarak ya da su talebini artırarak kaynakların sürdürülebilirliğine meydan okumaktadır.
MHP OLARAK ÜLKEMİZİN GELECEĞİ ADINA ATILACAK ADIMLARDA ROL ÜSTLENECEĞİZ
Tüm bu bilgilerin ışığında iklim değişikliğinden en fazla etkilenmesi beklenen Akdeniz havzasında yer alan ülkemizin, kuraklığın daha sık yaşanması ve yayılması, aşırı sıcaklar ve daha çok daha birçok felakete neden olan iklim değişikliğine karşı mücadelede daha etkin çalışmaları yapması gerekiyor. Bilhassa iklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağı, en çok su kaynaklarının olumsuz etkileneceği göz önünde bulundurulduğunda su kaynaklarının sürdürülebilir olarak yönetilmesinin önemini daha da ortaya çıkarmaktadır. Gündemimizi oluşturan iklim kriziyle ilgili olarak Sayın Genel Başkanım Devlet Bahçeli Beyefendi'nin önderliğinde MHP olarak ülkemizin geleceği adına atılacak her türlü adımda sağduyulu ve etkin bir rol üstleneceğimizi belirtir, Komisyonda emeği geçen arkadaşlarıma ve Komisyon Başkanımıza teşekkürlerimi sunarım.
|
||
|
||
Etiketler: MHP Adana Milletvekili, Ayşe Sibel Ersoy, MHP, Türkiye, geleceği adına, atılacak, her türlü adım, etkin bir, rol üstlenecek, iklim krizi, iklim değişikliği, MHP, TBMM |
|
||
|