TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerine konuşan MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, Narenciye üreticilerinin ve Arıcılıkla uğraşan vatandaşların yaşadığı sorunları dile getirdiği konuşmasında, iklim değişikliği şartlarına uygun alternatif gıda üretiminin ve çiftçilere verilecek desteğin önemine dikkat çekti.

MHP'Lİ AYŞE SİBEL ERSOY'UN TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA YAPTIĞI KONUŞMA

Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle gelecek bize en önemli sorunun gıdada yaşanacağını söylemektedir. İklim değişikliğiyle tarımsal alanlarda ve ürünlerde azalma ve güvenli gıdaya ulaşmada yaşanabilecek zorluklara karşı kaynaklarımızı iyi kullanabilmek ve sürdürebilmek için değişen iklim şartlarına uygun alternatif yeni türlerin yetiştirilmesi gıda güvenliği açısından çok önemlidir. İklim değişikliğine karşı yürütülecek politikalarda çiftçilerimizin emekleri çok önemlidir ve bu emeklerinin onlara katma değerli olarak geri dönmesi gerekmektedir. İklim değişikliğine uyum sürecinde devletimizin en önemli destek kaleminin çiftçilere verilmesi büyük önem arz etmektedir. 

Bu bağlamda, başta seçim bölgem Adana olmak üzere Akdeniz Bölgesi çiftçilerinin sizin de bildiğiniz gibi çok önemli sorunları ve beklentileri vardır. Örneğin, narenciye satışı ve dal fiyatlarında çok büyük düşüşler yaşanmaktadır. Özellikle mayer limon ve erkenci mandalinalarda satış sorunu yaşayan üreticilerimizin ton başına 2.250 TL destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kaynaklı ihracat desteği talepleri vardır. Ticaret Bakanlığı bünyesinde verilecek bu desteğin sağlanması hususunda Tarım ve Orman Bakanlığı olarak desteklerinizi Adanalı narenciye çiftçilerimiz adına talep ediyorum. Piyasanın canlanması ve yurt içi tüketimden çok daha fazla olan üretim fazlamızın ihraç edilip ülkemize döviz olarak geri dönebilmesi için bu konuda acele edilmesi gerekmektedir çünkü geç açıklanması durumunda bu destek çiftçilerimize yansımayacaktır. Verilecek ihracat desteği nakit değil devlete karşı olan borçlarda mahsuplaşma şeklinde olacağından dolayı hazinemizin bu konuda herhangi bir kaybı olmayacak, tam aksine dalında çürümeye terk edilen narenciyemiz ihraç edilerek ülkemize döviz kazandıracaktır.

Arıcılık dünyada ve ülkemizde tozlaşmaya katkı sağlayan bir sektör olup gıda üretiminin yüzde 60'ı arılar sayesinde gerçekleşmektedir. Arıcılığı ve arıları korumak dünyada yeşil bitki örtüsünün korunmasına aracılık edip gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamaktadır. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliğine bağlı afetler nedeniyle arıcılık ve arı ürünleri üretiminde daha çok desteğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeplerden dolayı arıcılık sektörüne ve arı ürünleri ihracatını desteklemeye yönelik bir planınız var mı? Ayrıca katma değerli arı ürünleri ihracatı yapanlar için Bakanlığınızın bir çalışması var mı?

Arı ürünleri tebliği hâlâ çıkmadı, alt komisyonun çalıştığını biliyorum, arı üreticileri bu çalışmanın bir an önce bitmesini istiyor. Ayrıca takviye edici gıdalar taslak tebliğinde arı ürünlerinin tüketimi için yaş olarak kısıtlayıcı maddeler yer almaktadır. Takviye edici gıdalarda kullanılan diğer bitkisel veya hayvansal ham maddelerde spesifik bir madde yer almazken doğal arı ürünlerinde 4 yaş altında kullanılamayacağı şeklinde madde yer almaktadır. Birçok ürünün ekstraksiyon çözücüsü ambalaj üzerinde yer almazken takviye edici gıda taslak tebliğinde özellikle propolis çözücüsünün adının yazılması gerektiğiyle ilgili zorunluluk neden getirilmiştir?  Bu vesileyle Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum.