|
||
MHP'li Karakaya'dan Tarıma Verilen Desteğin Önemi | ||
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, stratejik bir sektör olan tarımın her zaman desteklenmesi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. | ||
MHP Haberi | ||
|
||
|
||
322 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine MHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu'nda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, koronavirüs salgını süreci ve savaş ortamının tetiklediği gıda fiyatlarındaki artış krizine yeterli stoğu bulunmayan dünyanın hazırlıksız yakalandığını belirterek, Türkiye'nin tarım ürünlerini üretmesini istemeyen tarım karşıtı lobilerin günümüzde tarım dostu olmaya başladığı düşünüldüğünde, stratejik bir sektör olan tarımın her zaman desteklenmesi gerektiğini söyledi.
KANUN TEKLİFİ'NİN KAPSAMI VE HEDEFİ
322 sıra sayılı Kanun Teklifi, iki bölümden oluşmakta; yürürlük, yürütme ve geçici 2 maddeyle birlikte toplam 40 maddeden oluşmakta. Teklifi bir bütün olarak ele aldığımızda çiftçilerden üniversite hocalarına, doktorlardan muhtarlara, şirketlerden finans kurumlarına, kamu kurumlarına çok farklı toplum kesimlerinin sorunlarıyla alakalı ve sağlık, turizm, vergi, üretim, finansman, kamu düzeni gibi çok çeşitli konularda önemli düzenlemeleri ihtiva etmekte. Bu düzenlemelerin önemli bir kısmı bahse konu toplum kesimlerinin bir kısım güncel sorunlarını çözüme kavuşturmayı hedeflemektedir. İlave olarak, Kamu İhale Kanunu'na göre ilave edilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin fiyat farkı verilmesi yönünde bir düzenlemenin de kanun teklifine ekleneceği görünüyor. Bu şekilde, birçok toplum kesimiyle birlikte kamuya iş yapan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için de bir adım atılmış olacaktır; böylece, girdi maliyetlerinde küresel kaynaklı öngörülemeyen girdi fiyat artışlarının kısmen de olsa karşılanması sağlanacaktır.
EKONOMİK TEDBİRLER KAPSAMINDA BİRÇOK KONUDA KATKI SUNULACAK
Bu teklifle gelen düzenlemelerin önemli bir kısmı "ekonomik tedbirler" kapsamında öngörülen birçok konuda katkı sunmayı hedeflemektedir. Teklif, geniş katılımlı, çok sayıda ilgili kesimin görüşleri alınarak şekillenmiştir; 11 bakanlık, 6 kamu kurum ve kuruluşu, 9 sivil toplum örgütünün çatı kuruluşlarının yetkilileri ve onların kendi alanlarıyla ilgili görüşleri bu teklifin şekillenmesinde katkı vermiştir. Ben, bu vesileyle, katkı veren tüm kesimlere teşekkür ediyorum.
SERMAYENİN TABANA YAYILMASINA KATKI SUNULMASI
İkinci bölüm 22'nci maddeden başlamakta ve devamı maddeleri içermektedir. 22'nci maddede, ikinci bölümün ilk maddesinde yatırım fonlarına sağlanan kurumlar vergisi istisnası genişletilmektedir. Tabii, yatırım fonları, malumunuz olduğu üzere sermaye piyasası, finansal piyasalar açısından önemli kurumlar. Dolayısıyla sermaye piyasasının asli işlevi olan küçük tasarrufların değerlendirilmesi, küçük tasarruf sahiplerinin korunması ve sermayenin tabana yayılması işlevlerine ciddi katkıda bulunan kurumlardır. Bu anlamda baktığımızda, yine bildiğiniz gibi bu kurumlar, sermaye piyasası araçları, kıymetli madenlerden oluşan portföyleri ve bu portföylere, katılımcılara getiri sağlayan ama asıl arka plandaki işlevi de sermaye piyasasının gelişmesini sağlamaktır. Bu anlamda bakıldığında daha önce kısmen getirilmiş olan kurumlar vergisi istisnasının katılım payının iadesi konusunda da getirilmesi -yine biraz önce ifade ettiğim- sermaye piyasası işlevleri açısından katkı sunacak bir düzenlemedir. Onun için biz bu düzenlemenin doğru olduğunu ifade etmek durumundayız.
BİLANÇO YAPISI BOZULMUŞ ŞİRKETLERLE İLGİLİ DÜZENLEME
Yine, önemli bir düzenleme, Türk Ticaret Kanunu 376'da yer alan bilanço yapısı bozulmuş işletmelerle, şirketlerle alakalı. Yine, bildiğiniz gibi, sermayesinin üçte 2'sini, kanuni yedekler dâhil olmak üzere, kaybetmiş olan, karşılığı yok olan işletmeler teknik anlamda iflas durumuna düşmüş oluyorlar ve bunların bu iflas durumuyla ilgili önlerindeki seçeneklerden biri iflasın kabul edilip devamının sağlanması, diğeri ise bu iflas durumuyla ilgili sermayenin azaltılması, bir başka yol da bu sermayenin tamamlanması hususudur ki burada sermayenin tamamlanmasıyla birlikte Kurumlar Vergisi Kanunu bu ilave sermaye katılımını işletmeye eklenen bir değer olarak görmemekte yani bilanço yaklaşımına göre kazancın belirlenmesinde bunu bir kazanç olarak ifade etmekte ve bu da doğal olarak bilançoda sermayenin tamamlanması yoluna ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu açıdan baktığımızda düzenlemenin son derece yerinde olduğunu yine ifade etmek istiyorum.
STRATEJİK BİR SEKTÖR OLAN TARIM HER ZAMAN DESTEKLENMELİDİR
Tarımsal üreticilerin aciz vesikasına bağlanan borçlarının Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince yürütülen faizlerinin durdurulması, faizin yürütülmemesi hususundaki düzenleme az da olsa bu kesimle ilgili sıkıntıların giderilmesi açısından önemli bir düzenleme. Dolayısıyla, hepimiz şunu pandemi döneminde gördük ki, tüm dünya buna şahit oldu ki ortaya çıkan ekonomik krizlerin -ki başta pandemi olmak üzere- sosyal sağlık alanındaki sorunların, diğer küresel sorunların etkilerinin kısa sürede gıda sektörüne, gıda fiyatlarına ve buradan da tarım ürünleriyle ilgili konulara yansıdığını görüyoruz. Değerli arkadaşlar, bu krizle birlikte, aslında dün tarım karşıtı olan birçok kesim tarım dostu olmaya başladı, çiftçi dostu olmaya başladı. Aslında bu ülkede bunu görmek gerçekten sevindirici bir durum ama umuyoruz ki bu sadece konjonktürel olmamalı, tarımın gerçekten stratejik bir sektör olduğu ve desteklenmesi gerektiği her zaman ifade edilmelidir.
TARIM KARŞITI LOBİLER TÜRKİYE'NİN TARIM ÜRÜNÜ ÜRETMESİNİ İSTEMEDİLER
Ben şunu ifade etmek istiyorum: Bundan yıllar öncesinde, on yıl, yirmi yıl öncesinde bu ülkede tarım karşıtı lobiler "Türkiye üretmesin, dışarıdan satın almak her zaman daha ucuz." çalışmalarını, söylemlerini hep ifade etmişlerdir. Biz MHP olarak iktidarda olduğumuz ve Tarım Bakanlığının sorumluluğunu aldığımız dönemde -bunu o dönemin bir bürokratı olarak da çok yakından yaşadım- buğday, dünya piyasalarında 100 dolar/ton iken Türkiye'de biz buğdaya 257 dolar fiyat verdiğimizde ciddi eleştirilere maruz kalmıştık ki bugün gelinen noktada buğdayın ton fiyatı 500 doların üzerine çıkmıştır.
FİYAT ARTIŞLARININ ARKASINDA DÜNYANIN KRİZE STOKSUZ YAKALANMASI VAR
Bugün küresel kaynaklı olarak gördüğümüz fiyat artışlarının arkasında hiç konuşulmayan önemli hususlardan biri, dünyanın bu krize stoksuz yakalanmış olmasıdır. Hatırlayacaksınız "just in time" stok yönetim sistemleriyle, stoksuz üretim yaklaşımlarıyla dünya üretim üzerinde, özetle, stoklu üretimin dışına çıkmıştı ve bugün onun sıkıntılarını hep birlikte dünya olarak yaşıyoruz. Bu konuya dikkatlerinizi çekerek yüce heyetinizi, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
|
||
|
||
Etiketler: MHP Genel Başkan Yardımcısı, Mevlüt Karakaya, stratejik sektör, tarım sektörü, gıda fiyatları, artan fiyatlar, tarım ürünleri, tarıma destek, MHP, Tarım politikası |
|
||
|