Türkiye'nin Mavi Vatan stratejisini bir türlü kabullenemeyen CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz'e tepki gösteren MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bumin Özarslan, Ünal Çeviköz'ün yıllarca Türk Hariciyesi içinde görev yapmış olmasını vahim olarak değerlendirerek, kiralanan kafaların ödediği kiranın, hep esarete ve köleliğe çıktığını söyledi. 

ÜNAL ÇEVİKÖZ, MAVİ VATAN KONUSUNDA NE DEDİ?

Türkiye'nin Mavi Vatan stratejisine karşı çıkan CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Karar TV'ye yaptığı açıklamada, ''Mavi Vatan'ın tarifine baktığınız zaman, egemenlik haklarının ötesinde bir alanı kapsayan ve egemenliğin daha geniş bir alana yayılmasını öngören bir kavramdır. Mavi Vatan olarak 200 mile kadar uzanan bir alanı kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman saldırgan ve yayılmacı bir algı oluşturursunuz.'' dedi.

MHP GENEL SEKRETER YARDIMCISI ÖZARSLAN'DAN ÇEVİKÖZ'E TEPKİ

Mavi Vatan kavramı içine giren deniz yetki alanları, kademeli bir şekilde egemenlik yetkisinin kullanıldığı alanlardır. Bu çerçevede, iç sular ve karasuları, bir devletin tam egemenlik yetkisine sahip olduğu alanlardır. Diğer deniz yetki alanları olan Bitişik Bölge, Münhasır Ekonomik Bölge ve Kıta Sahanlığı ise bazı konularda egemenlik yetkilerinin kullanıldığı alanlardır. Dolayısıyla kıyı devletleri, her bir deniz yetki alanında egemenlik yetkisini tamamen veya kısmen kullanabilirler.

ULUSLARARASI DENİZ HUKUKUNA UYGUN HAKLARIN KULLANIMI

Devletlerin tam veya sınırlı egemenliğe sahip olduğu deniz yetki alanlarında, sahip oldukları hakları kullanmaları, uluslararası deniz hukukunun yerleşik kurallarından kaynaklanmaktadır. Bir başka deyişle bu haklar, meşrudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahip olduğu deniz yetki alanları içinde kullandığı haklar, uluslararası hukukun tanıdığı ve yaygın olarak kullanılan haklardır. Hiçbir şekilde saldırganlık içermez. Tam tersine ihlâl edilmek istenen haklarını korumayı esas alır.

ÇEVİKÖZÜ'N YILLARCA TÜRK HARİCİYESİ İÇİNDE GÖREV YAPMASI VAHİMDİR

CHP Genel Başkanı'nın müşaviri, "saldırgan ve yayılmacı" devlet arıyor ise partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bugünlerde yaptığı dış ziyarette, gezindiği yerlere bakmalıdır. Kendisi de bu ziyarete eşlik etseydi, belki daha yakından anlardı. Ancak asıl vahim olan, bu müşavirin yıllarca Türk Hariciyesi içinde görev yapmış olmasıdır. Meseleyi derinlemesine bilmesi beklenen bu zat, ya bilmemekte ya da bildiği hâlde buna rağmen konuşmaktadır. İkinci ihtimâlin geçerli olduğu durumda, Washington'a ve Brüksel'e sinyal çakma gayreti vardır ki bu durumda da Hariciye'de geçirdiği yıllardaki her yaptığı işlem ve eylem, incelenmeye muhtaçtır.

KİRALANAN KAFALARIN ÖDEDİĞİ BEDEL ESARETE VE KÖLELİĞE ÇIKAR

İkinci ihtimâlin yarattığı bir diğer sonuç ise Türk Tarihi'nde sıkça karşılaştığımız durumun tekerrürüdür. O da kiralanan kafaların ödediği kiranın, hep esarete ve köleliğe çıkmasıdır. Nitekim, Ata'mızın baş yapıtı olan Nutuk, müşavirin benzerleriyle doludur. Son olarak atlanmaması gereken nokta ise müşaviri Ünal Çeviköz olanın, rotasının neresi olduğudur. Müşavirlik hizmeti alan Kılıçdaroğlu'nun rotasını, bugünlerde bizzat kendisi açıklamaktadır: TBMM'de HDP sıraları, dışarıda ise İmralı.