MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Doğu Akdeniz'de yaşananlar hidrokarbon faaliyetlerinin ötesine geçerek, egemenlik meselesi haline geldiğini söyledi.
MHP Kayseri Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi İsmail Özdemir, Türkiye ile Libya arasında Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'yla ilgili TBMM'de MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, ''Doğu Akdeniz'deki mesele hidrokarbon faaliyetlerinin ötesine çoktan geçti. Mesele, egemenlik meselesidir. Mesele, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklüğünün Doğu Akdeniz'deki tarihî ve haklı varlığı meselesidir. Hakkımızı elbette ki çiğnetmeyeceğiz, hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, hakkımız üzerine de pazarlık yapmayacağız.'' dedi.
ANLAŞMA EGEMENLİK HAKLARIMIZA MÜDAHELEYİ BİTİRECEK
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ''Son derece tarihî önemi haiz bir mutabakat muhtırası önümüzde bulunuyor çünkü gerek bugünler gerekse gelecek nesillerimiz için bu mutabakat muhtırası, sonuçları itibarıyla, oluşturacağı etkiler itibarıyla Doğu Akdeniz'de şimdiye kadar var olan, uzunca bir süreden bu yana, belki de insanlık tarihiyle eş değer anlam ifade eden tarihsel perspektif açısından yeni dönemin yeni bazı kapılarını açacağı gerçeğini de karşımıza getiriyor. Doğu Akdeniz'de 2000'li yılların başından itibaren yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin egemenlik haklarına müdahale amacı taşıyordu. Bu zamana kadar ortaya konulan hassasiyet ve çabaların temelinde ise egemenlik haklarımızın korunması gayreti vardır.'' dedi.
ANLAŞMA DOĞU AKDENİZDEKİ GÜNDEMİ TÜRKİYE LEHİNE ÇEVİRDİ
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ''İmzalanan Muhtıra, iki ülke arasındaki deniz alanlarının sınırlandırılmasını sağlarken, Doğu Akdeniz'de şimdiye kadar süregelen ve sadece Türkiye'yi değil, diğer tarafları da ilgilendiren gayrihukuki çabaları ortadan kaldırmaya yönelik ahlaki, vicdani ve hukuki bir gayrettir. Mutabakat Muhtırası'yla, Türkiye ve Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatleri korunmuş olacaktır. Denizden komşumuz olan Libya'ya karşı, tıpkı Yunanistan'ın bize karşı yapmak istediği mesnetsiz değerlendirme ve yaklaşımlarla süregelen oldubitti girişimleri de artık sonuçsuz kalabilecektir. Bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması, ayrıca, Yunanistan'ın, Güney Kıbrıs Rum kesimi, Mısır, İsrail ve diğer bölge ülkeleriyle devreye koymaya çalıştığı gündemi de nihayete erdirebilecektir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'de şimdiye kadar var olan gündem kesin ve hukuki olarak Türkiye'nin lehine değişme potansiyeli taşımamaktadır.'' dedi.
ANLAŞMA HER ÜLKENİN POZİSYONLARINI GÖZDEN GEÇİRMESİNE NEDEN OLACAK
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ''Mutabakat Muhtırası, Doğu Akdeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin de bu andan sonra pozisyonlarını gözden geçirmelerine sebebiyet verebilecektir. Zira bizim haklı çabamızın yanında duran ülkelerin deniz yetki alanları, bizle beraber sınırlandırma anlaşmalarına gitmeleri hâlinde daha geniş bir bölgeyi de kapsayabilecek potansiyele sahiptir. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip olan ülkemizin Kıbrıs Adası'nın batısında ve kuzeyinde kalan deniz alanlarında egemen hak ve meşru çıkarları mevcuttur. Böylelikle 32 derece 16 saniye doğu boylamından itibaren Kıbrıs Adası'na adanın batısı itibarıyla kara suları dışında deniz yetki alanı bırakılmakta; Mısır, Türkiye, ortay hattını takip etmektedir. Bu bağlamda, 28 derece doğu boylamına kadar olan bölge, ülkemizce "Türk kıta sahanlığı" olarak kabul edilmekte, egemen devlet uygulamalarımız da bu politikaya uygun olarak icra edilegelmektedir.'' dedi.
ANLAŞMA DOĞU AKDENİZ JEOPOLİTİĞİNİ DEĞİŞTİRDİ
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ''Libya Ulusal Mutabakat Hükûmetiyle imzalanan anlaşma şimdiye kadar temelsiz yaklaşımlarla, Türkiye'nin egemenlik haklarını gasbetmek isteyen çevrelerin mevcut hâldeki girişimlerini akılcı bir şekilde ve hukuki olarak boşa çıkarmıştır. Anlaşma, kesin bir şekilde Doğu Akdeniz jeopolitiğini, köklü bir şekilde ve lehimize değiştirme potansiyeli taşımaktadır.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ MESELE EGEMENLİK MESELESİDİR
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ''Doğu Akdeniz'deki mesele hidrokarbon faaliyetlerinin ötesine çoktan geçti. Mesele, egemenlik meselesidir. Mesele, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklüğünün Doğu Akdeniz'deki tarihî ve haklı varlığı meselesidir. Hakkımızı elbette ki çiğnetmeyeceğiz, hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, hakkımız üzerine de pazarlık yapmayacağız. Sayın Genel Başkanımızın da ifade buyurdukları üzere, Doğu Akdeniz'de dalımıza basanın damını yıkarız, önümüze çıkanın ne yazık ki ömrüne kastederiz.” ifadesinde bulunmuş ve “Bu sözlerle beraber konuşmamı bitirmeden önce, yaşanan bu sürecin doğru değerlendirilmesi için şunları ifade etmek istiyorum: Her hesabın bir tersi, her zulmün elbet ki süresi var. Bir tilki hükmü varsa, bir de kurt töresi var, bir bozkurt töresi var diyorum.'' dedi. |