CHP'nin Seçim Kanunu'nda yapılan değişikliklerde 4 maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurması konusundaki değerlendirmelerine cevap veren CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu'na hukuk dersi veren MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesi'nin hukuk kuralı koyma yetkisinin bulunmadığını hatırlatarak, İbrahim Özden Kaboğlu'na ayar verdi.

MHP'Lİ FETİ YILDIZ'DAN, CHP'NİN İTİRAZLARI HAKKINDA DEĞERLENDİRME

CHP'nin Seçim Kanunu'nda yapılan değişikliklerde 4 maddenin iptali ve Seçim Kurullarının belirlenmesi ile ilgili kararın durdurulması konusunda Anayasa Mahkemesi'ne başvurması üzerine değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ''Kamu yararı düşüncesi olmaksızın yalnız özel çıkarlar için veya sadece belli kişilerin yararına olarak kanun hükmü konulamaz. Böyle bir durumun açık bir biçimde ve kesin olarak saptanması hâlinde söz konusu kanun hükmü Anayasa’nın 2. maddesine aykırı düşer. Bu hâl dışında bir kanun hükmünün gereksinimlere uygun olup olmadığı, hangi araç ve yöntemlerle kamu yararının sağlanabileceği kanun koyucunun takdirinde olduğundan bu kapsamda kamu yararı değerlendirmesi yapmak anayasa yargısıyla bağdaşmaz.'' demişti.

CHP'Lİ İBRAHİM KABAOĞLU'NDAN MHP'Lİ FETİ YILDIZ'A CEVAP

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın bu açıklamalarıyla Anayasa Mahkemesi'ne aba altından sopa gösterdiğini iddia eden CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu, ''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ‘Anayasa Mahkemesi kapatılsın’ demişti. Böyle bir beyan milletvekilliğine başlarken anayasanın üstünlüğüne dair içtiğimiz antla bağdaşmayan bir açıklamadır.'' sözleriyle MHP'ye cevap verdi.

MHP'Lİ FETİ YILDIZ'DAN, CHP'Lİ İBRAHİM KABAOĞLU'NA CEVAP

Hangi araç ve yöntemlerle kamu yararının sağlanabileceği kanun koyucunun takdirinde olduğundan bu kapsamda kamu yararı değerlendirmesi yapmak anayasa yargısıyla bağdaşmaz sözlerimiz üzerine; CHP Milletvekili Sayın İbrahim Kaboğlu, Milletvekili yeminini hatırlatmış ve aba altından sopa gösterdiğimi iddia etmiş. Sayın Kaboğlu’nun dört yıl sonra da olsa Milletvekili yeminini hatırlaması kendisi için önemli bir gelişmedir.

YARGISAL AKTİVİZM KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNİ ZEDELER

Yeminde: 'Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma namus ve şerefimiz üzerine and içerim' demiştik. Hoca, Demokrasinin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de “yargısal aktivizmdir.” Yargısal aktivizm, bazen, yasama organının etkisizleşmesine, bazen, yasama kararlarının iptaline, bazen, yargının, yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN HUKUK KURALI KOYMA YETKİSİ YOKTUR

Bir ülkede Anayasa Mahkemesi, milletin seçtiklerinin kararlarına karşı devamlı surette karar alıyorsa, orada, millet egemenliğinden çok yargıçlar yönetimi hakimdir. Anayasa mahkemelerinin hukuk kuralı koyma konusunda teorik olarak demokratik meşruiyeti yoktur. Anayasa Mahkemesinin bir anlamda yasama yetkisinin kullanımına ortak olması sonucunu doğuran kararlar demokrasinin önemli bir sorunu olarak bir çok ülkede karşımıza çıkmaktadır. Anayasa Mahkemeleri bazı kararlarıyla seçilmiş organlar üzerinde tahakküm kuran “kürsüden yasa yapan” mahkeme konumuna düşmektedir. Bir Siyasi Parti adına hukuk ve demokrasi konusunda açıklama yapanlar kamu yararının ne olduğunu bilmek zorundalar.