CNN Türk'de yayınlanan Göksu Öngeren Özgür’ün sunduğu Ne Oluyor proğramına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter, İsveç ve Finlandiya’nın NATO'ya üye olma isteği, Atatürk Havalivanı'nın Millet Bahçesine dönüştürülmesine muhalefet eden CHP'nin İstanbul'da miting yapmak istemesi ve Suriyeli sığınmacılar üzerinden sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan algılar konusunda değerlendirmelerde bulundu. 

MHP'Lİ YÖNTER: MUHALEFETTEN ADAM GİBİ BİR DURUŞ BEKLERDİK

İsveç ve Finlandiya’nın NATO'ya üye olma isteği konusunda Türkiye'nin ve muhalefet partilerinin duruşu konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, ''İsveç terörün kuluçka merkezi halinde dönmüş durumda. İsveç'in NATO'ya girmesi PKK'nın NATO'ya girmesidir. Türkiye, vatana millete silah çekmiş canileri, suçluların sürekli iadesini istiyor ama ne İsveç yönetimi ne de Finlandiya yönetimi buna yanaşmadı. Şu anda Finlandiya- İsveç süreci, Rusya-Ukrayna süreci, Ortadoğu'daki gelişmeler, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, Balkanlar, Yunanistan derken Türkiye adeta bir tehlike çemberine alınmış vaziyettedir. Bunun yanısıra işgal cephesi duracak mı? Biden'in muhalefeti ne yapıyor? Majestelerinin muhalefeti çalışmıyor mu? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliliğiyle ilgili tartışmaya tek bir söz etmedi. Ne beklerdik? Adam gibi bir duruş beklerdik. Milli bir duruş beklerdik. Aziz Atatürk'ün mirasının gereğinin yapılmasını beklerdik. Hem bize silah tutacaksınız, hem bize menfur saldırılar düzenleyeceksiniz, düzenleyenlere destek vereceksiniz, onları kucaklayacaksınız, sonra da bir güvenlik şemsiyesi ve piramidi içerisinde bizimle birlikte olmak isteyeceksiniz. Böyle bir dünya var mı? Bu akıl tutulması değil mi? CHP'nin buna itiraz etmesi lazım. Gelin görün ki, İP’in Başkanı Akşener Grup toplantısı'nda bunu ağzına almadı ama iki gün önce yazılı açıklama yapmak suretiyle Türkiye’nin duruşunu İyi Parti olarak eleştirdi. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya alınması konusunda destekleyici bir pozisyonda olduklarını gösterdiler. Bu nasıl bir şey, bu ayıp değil mi?'' dedi.

ATATÜRK HAVALİMANI TARTIŞMASINI KÖRÜKLEYEN CHP'NİN TUTUMU HAKKINDA DEĞERLENDİRME

Atatürk Havalivanı'nın Millet Bahçesine dönüştürülmesine muhalefet eden CHP'nin İstanbul'da miting yapmak istemesi konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, ''CHP'nin tutumu beyhude çırpınışlardır. Bunlar tamamıyla polemik yapıyor. Söyleyecek bir sözleri yok. Bir kriminal vaka ve marjinalleşmiş bir suç makinasına dönüşen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun gündemini perdelemek ve kapatmak adına Atatürk Havalivanı ile ilgili olmadık şeyleri söylüyorlar. Ciddiye alınacak bir tarafı yok. Atatürk isminin bu ülkede yok sayılması mümkün değil, kimsenin aklına da gelmez, kimsenin haddi de değil. Hepimizin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi, ilk Cumhurbaşkanımız, ilk Meclis Başkanımızdır. CHP ile Aziz Atatürk'ün neresi benziyor? 1923'lü yıllardaki Aziz Atatürk'ün CHP'si ile bugünkü zillete düşmüş CHP arasında gece gündüz gibi fark var, dağlar kadar fark var. Onlar aslında Atatürk’e en büyük saygısızlığı, vefasızlığı ve nankörlüğü yapan bir siyasi güruh olarak karşımızdalar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Atatürk'ü ağzına almaya dahi haddi yoktur. Çünkü onların yolları çoktan ayrılmış vaziyette. Aziz Atatürk'ün bırakmış olduğu miras ne diyorsa, onun tam karşı cephesi, tam hilafı şu andaki CHP ve zillet zihniyetidir.'' dedi.

SURİYELİ SIĞINMACILAR ÜZERİNDEN TÜRKİYE'YE CEPHE AÇMAK İSTİYORLAR

Suriyeli sığınmacılar üzerinden sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan algılar konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, ''Çok tehlikeli bir durumdur. Sayın Genel Başkanımız Suriyeli Sığınmacılar konusunda çok önemli çıkışlar yaptı, çok samimi, muhtevalı ve Sadra Şifa değerlendirmeleri kamuoyunun bilgisinde. Bir el, karanlık bir zihniyet Türkiye’de sığınmacılar üzerinden bir cephe açmak istiyor, bir bunalım konusu haline getirmek istiyor. Suriye'deki karanlık ortamın Türkiye'ye ihraç edilmesi gibi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. İç çatışma ortamını körüklemek isteyenler var. Milletimizin hassasiyetlerini tarumar ve istismar etmek için pusuya yatmış olan gafiller var. En çok kullandıkları mecra da mualesef sosyal medyadır. Aslı astarı olmayan teyit ve tescil edilmemiş bilgi, belge ve fotoğraflarla, kamuoyuna yalan yanlış bilgi vermek suretiyle, iç sorunu anlaşmazlığı ve Suriyeli sığınmacılara bakışı daha da kör düğüm haline getirmek istiyorlar. Biz buna karşıyız'' dedi.