MHP Lideri Bahçeli: Bunlara Türkiye Emanet Edilemez
Haber Detayı
09 Şubat 2021 - Salı 20:18 Bu haber 3403 kez okundu
 
MHP Lideri Bahçeli: Bunlara Türkiye Emanet Edilemez
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, birbirine kefil olamayan siyasetçilere Türkiye'nin emanet edilemeyeceğini söyledi.
MHP Haberi
MHP Lideri Bahçeli: Bunlara Türkiye Emanet Edilemez

Ak Parti ve MHP dışındaki siyasi partilerin izlediği politikalar hakkında değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, birilerinin kulaklarına fısıldamasıyla paçaları tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşan muhaliflerin, kapalı kapılar ardında birbiriyle samimiyken ekran önünde birbirine Siyasi Korona'ya yakalanmış gibi sosyal mesafe koyduklarını belirterek, birbirine kefil olamayan muhalif siyasetçilere Türkiye'nin emanet edilemeyeceğini söyledi.

 

BİLGİ VE AKIL İNSAN İÇİN FRENDİR. FRENİ OLAN KÖTÜ İŞLER YAPAMAZ

 

Büyük İslam düşünürü İbni Haldun’a göre siyaset; “Dünyevi maslahatların celbi ve zararların defi hususunda akli düşüncenin gereğine göre halkı sevk ve idare” etmektir. Siyasetin bir başka önemli tasvir ve tanımı ise Farabi’ye aittir. Fazıl siyaset ile cahil siyaset ayrımını yapan bu büyük düşünürümüz, fazilet, saadet ve toplum kavramlarını siyasetin üç sütunu olarak değerlendirmiştir. Bu kapsamda dünyada fazilet, ahirette saadet doğru siyasetin neticesidir. Balasangunlu Yusuf’un, “Bilgi ve akıl insan için firendir; freni olan kötü işler yapamaz” sözü, bir yönüyle hem İbni Haldun’un hem de Farabi’nin siyaset anlayışıyla örtüşmektedir.

 

MHP VE AK PARTİ DIŞINDAKİ SİYASİ PARTİLERİN DURUMU

 

Akıldan, faziletten, bilgiden, kültürden ve halkın öz değerlerinden mahrum bir siyasetin karmaşa ve kargaşaya hizmetkârlık yapacağı tarihi hükümlerle ve belgelerle ortadadır. Cumhur İttifakı’nın iki ana paydaşı olan MHP ile Ak Parti dışındaki partiler Türk siyasetinde çölleşmenin, hatta içten içe çürümenin yegane failleridir. Bu partilerin siyasetleri tutsak, filleri tuzak, akılları kiralıktır. Ne dedikleri bellidir, ne de duruşları berraktır. Türkiye gittikçe ağırlaşan, ağırlaştıkça istikametinden sapan bir siyaset sorununun tüm emarelerine muhataptır. Siyasete hâkim olan dağınıklıklar, sorumsuz beyanlar, hazırlıksız teklifler, ani kopuşlar, kısır kavgalar, derin çatlaklar, gün aşırı değişen ilişki ağları, gayri meşru emeller, gayri ahlaki irtibatlar demokrasi kültürümüz açısından kaygı vericidir.

 

BAYRAM DEĞİL SEYRAN DEĞİL BUNLARIN KULAĞINA KİM FISILDADI?

 

Malum partilerin paçaları tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, telaş içinde birbirlerine gidip gelmeleri, kameralar karşında zoraki gülümsemelerle poz vermeleri bugünlerde oldukça sıklaştı ve yoğunlaştı. Doğrusunu isterseniz merak ediyoruz, bayram değil seyran değil, bunların kulağına kimler neyi fısıldadı da ortalığa düştüler? Üçüncü yol arayışları, koltuk kavgaları, çıkar mücadeleleri, yeni ittifak kurma niyetleri, parti içi kaynamalar derken, siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir. Bu arada CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiği ve sonrasındaki sisli, bir o kadar da sinsi manzara gözümüzden kaçmamıştır. HDP heyetinin CHP yönetimiyle görüşmesinden hemen sonra, aşinası olduğumuz müşterek basın toplantısı CHP’nin kurnazlığı nedeniyle yapılamamış, HDP kendi çalıp kendi oynamıştır.

 

SİYASİ KORONADAN DOLAYI BİRBİRLERİNE SOSYAL MESAFE KOYDULAR

 

Anlaşıldığı kadarıyla CHP Genel Başkanı, HDP’ye karşı siyasi koronadan dolayı sosyal mesafe koymuştur. Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir ittifak ortaklığıdır? İçeride can ciğer kuzu sarması, dışarı çıkınca ne sen tanı beni, ne de ben seni. Görünen gerçek işte budur. CHP ile HDP kimi kandıracaklarını zannediyorlar? Madem basının ve hatta milletimizin karşısına çıkmaya yüzünüz yok, cesaretiniz yok, yüreğiniz yok, o zaman niye görüşüyorsunuz? Nasıl bir karakter taşıyorsunuz? Hadi korkuyorsunuz diyelim, neden yürek yemiş gibi konuşuyorsunuz?

 

BİRBİRİNE KEFİL OLAMAYANLARA TÜRKİYE EMANET EDİLMEZ

 

Birbirine kefil olamayanlara, birbirine sahip çıkamayanlara, birbirinin yanında dahi duramayanlara Türkiye emanet edilir mi? Millet CHP-HDP-İP arasındaki dalavereye hiç kanar mı? Bu orta oyununa hiç aldanır mı? Arka kapıda buluşmayın, aile fotoğrafına girmekten kaçınmayın, mertseniz, üzerini örteceğiniz bir ayıbınız yoksa çıkın sahneye de boyunuzu görelim, kaç kilo olduğunuzu öğrenelim. Aynı tutumu terörist Demirtaş ile kahvaltıya hazırlanan İP’in başkanından da bekliyor, bunu istiyoruz. Kaçak güreşmeyin, minderden kaçmayın, kıvraklıklar yapmayın.

 

BİZİM İTTİFAKIMIZ ORTAĞIMIZ VE CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ BELLİDİR

 

Hadi buyurunuz, bizim ittifakımız, ittifak ortağımız bellidir. Bizim hedeflerimiz, 2023’deki Cumhurbaşkanı adayımız da bilinmektedir. Allah’a şükürler olsun ki, saklayacak, gizleyecek, korkacak hiçbir açığımız, hiçbir zaaf veya yanlışımız yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızla ihtiyaç hasıl olduğunda görüşürüz, konuşuruz, ülke meseleleri hakkında fikirlerimizi paylaşırız. Aramızda pazarlık yok, ihtilaf yok, utanacağımız bir konumuz yok.

 

MUHALİFLERİN GÖRÜNMEYEN ORTAKLARI VAR

 

CHP Genel Başkanı kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmelidir. Dürüst olmalıdır, şeffaf olmalıdır, demokratik olmalıdır, PKK’dan FETÖ’ye kadar terör örgütleriyle arasına duvar örmelidir. HDP’yle CHP ve İP arasındaki yasak ilişkinin bir bedeli de olmalıdır. CHP’nin HDP ile görüşmesi demek PKK’yla teması demektir. Zillet ittifakının görünmeyen ortakları PKK’dır, FETÖ’dür, Sorosdur, rant ve faiz lobisidir. CHP Genel Başkanı son günlerde paniğe kapılmış ve su kaynatmıştır. Üslubu HDP’li bir bölücünün üslubuyla iyice aynılaşmıştır. Buradan baktığımızda CHP ile HDP’yi ayırt etmekte zorlandığımızı, devamlı birbirlerine karıştırdığımızı özellikle ve altını çizerek ifade etmek istiyorum. Buna da hayıflanıyor, üzülüyoruz.

 

MUHALEFETE TAVSİYELERİMİZ VAR

 

Zira CHP’ye bakınca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü görmemiz gerekirken, onun eserlerine ve emanetlerine düşman kesilmiş mihrakların köşe başlarını nasıl da tuttuğunu endişeyle takip ediyoruz. CHP savruluyor, bu partinin küçük kuklası İP sallanıyor. Bu gidişle CHP’nin HDP tarafından asimile edilmesi, sömürge partisi haline dönüştürülmesi sanıyorum kaçınılmazdır. Tavsiyem CHP yönetiminin Kandil’e değil Anıtkabir’e bakması, terör örgütlerinden değil Kuvayı Milliye’den feyz almasıdır. Yine bir başka tavsiyem, demokrasiyi ABD’de değil, iradenin ve egemenliğin tek sahibi büyük Türk milletinin varlığında arayıp bulmasıdır. CHP Genel Başkanı, geçen hafta İzmir Çiğli Tramvay Hattı’nın Temel Atma Töreni’nde yapmış olduğu konuşmayla HDP’yi temsil ettiğini gıyaben de olsa bir kez daha ispatlamıştır.

 

BUNLARIN EKONOMİDEN ANLADIKLARI BUYSA VAY MİLLETİMİZİN HALİNE

 

Kılıçdaroğlu, uluslararası piyasaların İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Hazine’ye verdiklerinden daha düşük faizle kredi verdiklerini söyleyerek ya siyasi kulvarındaki değişikliği teyit etmiş ya da Farabi’nin cahil siyaset kavramına yeni bir boyut eklemiştir. Gerçek olan şudur: CHP Genel Başkanı’nın, Hazine’nin tahvil ihracı ile uluslararası finansman kuruluşlarından proje kredisi sağlanması konusundaki ayrımı bilmediği ya da çarpıttığı ortaya çıkmıştır. Çok taraflı kalkınma bankalarından yapılan özel amaçlı proje finansmanı kredilerinin şartları ile bütçe finansmanı amacıyla yapılan hazine tahvil ihraç getirilerinin mukayesesi tarihi bir hatadır. Kılıçdaroğlu’nun ekonomiden anladığı buysa, vay milletimizin haline, vay CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın kırılan hayallerine.

 

DEVLET TEKTİR, HERKES DUYSUN Kİ BU DEVLET TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR

 

Bunlar Martın sonu bahar diyorlardı, kast ettikleri meğerse kara kışmış, bıçak gibi ayazlara ön hazırlıkmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi, devlet içinde devlet değildir. Devlet tektir, herkes duysun ve bilsin ki bu devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Eğer belediye dış finansman kullanacaksa, bunun izin mercii, onay makamı Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır. İzmir’de özerk bir yönetim kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu sorumsuz, sakat ve sorunlu açıklamayla Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor? Neyin kozasını örüyor? Nereye varmak istiyor? CHP’li belediye başkanları, belediye işlerinden başka her şeye burunlarını sokmaktadır. Kimisi 2023 yılında iktidar değişikliği olacak der, kimisi rektörlere mektup yazar, kimisi de bir yalana bin yalan katıp milleti aldatır. Bu devran böyle gitmeyecek, bu kervan bu şekilde ilerlemeyecek. Demokratik hesaplaşma vakti geldiğinde, kimin alnı ak, kimin yüzü kara, kimin başı dik kimin boynu eğik milletimizin hakemliğinde herkes görecek, suyu çekilen zillet ittifakı karaya vurup dağılacaktır.

 

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: MHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli, birbirine kefil, olamayan siyasetçiler, Siyasi Korona, Türkiye emanet edilemez, kapalı kapılar ardında
Yorumlar
Haber Yazılımı