Türk Milliyetçisi olduğunu iddia eden Yiğit Bulut, Türk Milliyetçiliğini ayakları altına aldığını söyleyen Başbakan Erdoğan'a ''Erdoğan Benim Atam'' dedi.
Yiğit Bulut, Nil Gülsüm'e verdiği röportajda şunları söyledi:
Eğer Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında bir vatandaş olarak durmak, 'O kefenini giydiyse ben de giyerim' demek yandaşlıksa yandaşım. Benim bir parti derdim yok. Ben bir liderin peşinden gidiyorum. Kim kovarsa kovsun IMF'yi kovan kişi benim 'Atam'dır. Yerleşik düzenin boynunu sıkan adam benim 'Atam'dır.
Başbakan Erdoğan bana göre Cumhuriyet tarihi boyunca gelmiş en milli liderdir.Bunu da tüm samimiyetimle ve kalbimle söylüyorum. Türkiye'de şimdiye dek hiçbir liderin halka arz yapmasına izin vermediler. Halka arz demek, aradaki bankaların, holdinglerin devre dışı kalması anlamına gelir. Artık para çakallara, holdinglere değil de halka gidecek. Bakın ortada o kadar büyük bir para var ki, bunun için adam öldürürler. Bunun için Başbakan öldürürler, astırırlar, darbe yaptırırlar. Halka arz sürecini başlatmak demek, kamunun bütün şirketlerini halka arz etmek demektir. Bu uygulama Cumhuriyet tarihinde atılmış en büyük, en cesur adımdır. Atatürk bile yaşasaydı, bu cesur adımı atamazdı. Bankacılıksistemi onu bile götürürdü.
Ben on sene önce IMF'ye, AB'ye, Dünya Bankası'na, yerleşik düzene veTürkiye'nin küresel güçler tarafından sömürülmesine karşıyım diyordum. On sene önce ne söylüyorsam, bugün de aynı şeyleri söylüyorum. Benim çizgim hiç değişmedi. Milli doğdum, milli öleceğim. Çizgim hiç değişmeyecek. Benim hayal bile edemeyeceğim kadar 'milli' bir başbakan var. Ben Allah'tan daha ne isteyeyim.
TÜRKÜM DİYEMEYEN MİLLİ OLABİLİR Mİ?.
Kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanımlamaya özen gösteren Yiğit Bulut'a buradan soruyoruz:
Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söyleyen Başbakan Erdoğan'a yandaşlık ve yol arkadaşlığı yaparak nasıl Türk Milliyetçisi oluyorsunuz?
''Ne Mutlu Türküm Diyene'' diyemeyen AKP liderinin peşinden koşarak ona yalakalık yaparak Türk Milliyetçisi olunabilir mi?
''Kahrolsun Türkçülük'' cümlesini bağıra bağıra söyleyen AKP liderini her ortamda destekleyerek Türk Milliyetçisi olunabilir mi?
''Haçlı Seferleri Türklere ve Müslümanlara karşı yapılan savaşlar değildir'' diyebilen Başbakan Erdoğan'ı destekleyen Türk Milliyetçisi olabilir mi?
ABD ile stratejik ortak olduğunu söyleyen AKP lideri Erdoğan nasıl oluyor da en milli lider oluyor?
AKP lideri Erdoğan için bir gazetecinin yazdığı secereyi aşağıdaki resimlerde yayınladık. Ey Yiğit Bulut Erdoğan Atanız ise siz de o secereye dahil misiniz?
Yiğit bulut bu sorulara cevap vermelidir. Bu sorulara cevap verebileceğini sanmıyoruz. Çünkü Yiğit Bulut'un kendisi hem ABD Taşeronluğunu hem de AKP Taşeronluğunu ikisi birarada olarak yapabilen zat-ı muhteremdir. Yiğit Bulut Kimin Taşeronu başlıklı yazımızı 30.11.2012'de yazmıştık. Bu yazıyı aşağıda tekrar yayınlıyoruz. Okumanızı tavsiye ederiz.
YİĞİT BULUT KİMİN TAŞERONU?
Yiğit Bulut, Onsekiz Mart Üniversitesi’nde konuşurken, ‘’AKP taşeronlarını istemiyoruz’’ diyen öğrenciler tarafından yumurta yağmuruna tutuldu. Yumurta atanların bu sözleri, Yiğit Bulut’un kimin taşeronu olduğu hakkındaki tartışmaları başlattı.
DAMAT YİĞİT PAŞA!
Yiğit Bulut kimdir? Yiğit Bulut, Aydın Doğan’ın bacanağı Namık Kemal Zeybek’in damadıdır. Bu durumu göz önüne alanlar, şimdi Amerikancılık teorilerini havada uçuşturur değil mi? Bugüne kadar ki söylenenleri, burada anlatacak değiliz.
Aydın Doğan’ın bacanağı Namık Kemal Zeybek, DYP’de bakanlık yapan bir politikacıydı. Başbuğ Alparslan Türkeş’in MHP’yi kitle partisi yapma kararını aldığı dönemde, Namık Kemal Zeybek Başbuğ Türkeş’e, ‘’Sizden sonra MHP’ye Genel Başkan olarak beni işaret ederseniz, MHP’ye gelirim’’ demişti. Tabiki, Başbuğ Türkeş, Zeybek’i kabul etmedi.
DYP’deki erimeler baş gösterince, Zeybek siyasi parti arayışına girdi ve soluğu MHP’de aldı. Ancak Zeybek’in MHP’ye Genel Başkan olma hayali yine depreşmişti. Bu hayali, normal kabul edilir mi? MHP’yi hangi rotaya sokacağının analizini yaparsanız, Zeybek’in bu hayalini, Ülkücü Hareket’in kabul etmesi mümkün değildi.
Namık Kemal Zeybek, Ülkücü Hareket’in bu düşüncesini bildiğinden MHP’de fazla duramadı ve BBP’ye gitti. Orada da barınamayınca, soluğu bakanlık yaptığı DYP’nin yani DP’nin kapısında aldı. Tabiki Genel Başkan olmak şartıyla DP’ye geldi.
Yıllar önce Başbuğ Türkeş’in engellemesiyle, sonra da aynı Başbuğ Türkeş gibi Devlet Bahçeli’nin engellemesiyle, MHP’ye genel başkan olamayan Namık Kemal Zeybek, Demirel’in yol vermesiyle DP’ye Genel Başkan olmuştu.
Namık Kemal Zeybek’e Demirel emriyle verilen görev; DP’nin AKP iktidarına ayak bağı olmayacak şekilde eritilmesiydi. Zeybek, bu görevi başarıyla yerine getirdi. DP zamanla eriyip gitti. Demirel aracılığıyla Zeybek’e verilen görevin kaynağı ABD idi.
İşte Yiğit Bulut, Demirel aracılığıyla AKP’nin rahat nefes almasını sağlayan Namık Kemal Zeybek’in damadıdır. Yiğit Bulut’a Amerikancılık çizgisinde Demirel, Aydın Doğan ve Namık Kemal Zeybek aracılığıyla verilen görev; ABD’nin küresel operasyonlarının Türkiye’de etkin kılınmasıydı.
ABD tarafından, AKP’ye yüklenen Yeni Osmanlı Projesi’nin medyalar kullanılarak Türk Milletimize anlatılması görevini Yiğit Bulut başarıyla sürdürüyordu. Bu operasyonu fark eden, Yiğit Bulut’un yönetici olduğu TV kanalı, Aydın Doğan’ın kendi kanallarını ele geçirme operasyonu diye algıladığından, Yiğit Bulut’un işine son verdi.
Ancak Yiğit Bulut görevini ifa edecek TV kanalı bulmakta zorlanacak bir kişi değildi. AKP yandaşı olan bir kanal, Yiğit Bulut’a kapılarını açıvermişti. Yiğit Bulut, Amerikancı politikaları Türk Milletine aktarmaya yola devam ediyordu.
Yiğit Bulut, ABD’nin dünya piyasalarına pompaladığı ekonomik öngörüleri, ekonomi piyasası ve borsa uzmanı kimliğiyle, AKP yandaşı medyalarda üfürüyordu. ABD’nin AKP’ye yüklemeye çalıştığı Yeni Osmanlıcılık fikrini medyalarda üfürüyordu. Türkiye’nin genleşerek, toprak olarak değil ama hegemonyal olarak genişleme fikrini, her proğramda anlatıyordu.
Yiğit Bulut, Yeni Osmanlı Projesi’nin Türkiye’nin genleştikten sonra Ortadoğu proplemleriyle yoğun ilgilenmesinin ardından, Milli sınırlarını kaybetme riskini hiç anlatmıyordu. Çünkü Yeni Osmanlı Projesi’nin asıl amacı; Türkiye’yi bu haliyle bölemediklerinden önce genleştirip sonra topraklarını küçültmekti.
ABD projesi olan Yeni Osmanlıcılık, Yiğit Bulut gibi Amerikan taşeronlarının medyalarda sürekli olarak anlatımıyla, Türk Milletimizin kafasına yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu reklamasyonda ise oldukça ilerleme kaydettiler.
Günümüzde, AKP Hükümetinin Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarının ve liderlerinin değişimi projesi olan BOP’un, alt projeleri olan Arap Baharı ve Yeni Osmanlıcılık operasyonlarını süratle uyguladığını görüyoruz.
AKP Hükümetinin, Ortadoğu’daki devletlerle Arap Baharı çerçeevsinde ilgilenmesinin yegane sebebi BOP’un alt projelerinin başarıyla tamamlanmasıdır. Dini ve eskiden hükümranlık alanımızdaki topraklar ve halkların haklarını aramak ve korumak söylemleri tamamen bir kılıftır.
Bu bağlamda Yiğit Bulut kimin taşeronudur? ABD’nin taşeronu mu? AKP’nin taşeronu mu? Yoksa dünyaya hükmeden Küresel Güçlerin taşeronu mu? Okuyucularımızın ‘’Ne fark eder ki?’’ söylemlerini duyar gibi oluyorum.
YİĞİT BULUT’UN KONFERANSI
Yazımıza konu olan, Yiğit Bulut’un Onsekiz Mart Üniversitesi’nde olan yumurta atma eyleminin ayrıntılarına bakalım.
Bulut, sahnede konuşmasını yaptığı sırada söz alan bir öğrenci, cezaevine gönderilen üniversite öğrencilerinin durumunu dile getirdi. İsmi açıklanmayan öğrenci, “Siz ve sizin gibi AK Parti taşeronlarını burada istemiyoruz”dedikten sonra cebinden yumurta çıkardı. Bu sırada yanında bulunan grupta aynı şekilde ceplerinde getirdikleri yumurtaları Yiğit Bulut’a fırlattı. Kürsü kenarında bekleyen görevliler, ellerindeki şemsiyelerle Bulut’u korumaya çalıştı.
Öğrenciler salon dışına çıkarılırken, konuşmasını sürdüren Bulut, “Dümbüllü sahnede oyunoynarken birisi salatalık fırlatınca, ‘Kim kartvizitini fırlattı’ demiş. Biz burada, emperyalist sistemin Türkiye’yi nasıl kuşattığını anlatıyoruz, adam kalkıp ne diyor. O adam benim kadar solcu olamaz. Benim kadar anti-emperyalist olamaz. Ben bunu gidip, Birleşmiş milletlerde anlatıyorum, İtalya’da anlatıyorum, NATO’da anlatıyorum, televizyonda anlatıyorum”dedi.
Yiğit Bulut’a konferansta destek ise bir başka AKP taşeronu tarafından geldi. Konferansın ardından Yiğit Bulut’a plaket vermek üzere sahneye gelen ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, “Yiğit bey, çok sert eleştirileri kaldırır. Her şeyi söyleyebilirsiniz. Bu demokratik hakkınız. Ama yumurta atmak acizlik sembolüdür, acizliği gösterir. Yani karşınızdakinin fikrinin karşısına kendi fikrinizi çıkaramadığınızı gösterir” dedi.
SENİN KARTVİZİTİNDE NE YAZIYOR YİĞİT BULUT?
Yiğit Bulut, kendisine yumurta atan öğrencilerin kartvizitini sorgulamış. Öğrencilerin kartviziti, bizi ilgilendirmiyor. Ancak merak ettiğimiz şudur: Ey Yiğit Bulut, senin kartvizitinde ne yazıyor?
Yiğit Bulut, Türk Milletimizi kandırmak amacıyla kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanımlamaya gayret ediyor. Ancak kendisine verilen küresel operasyonları başarıyla yürüten Yiğit Bulut’un, Türk Milliyetçiliği kavramıyla alakası yoktur.
Yiğit Bulut, Türk Milliyetçiliği kılıfıyla, Müslüman Türk Milletimizin kafasını karıştırmakla görevlidir. Esasen bu yaptığı, AKP’nin 11 yıldır yaptığından farklı değildi. AKP liderinin en büyük özelliklerinden birisi, Türk Milliyetçilerinin kafasını karıştırmaya yönelik icraatlarıdır. Yiğit Bulut da aynı AKP lideri gibi Türk Milliyetçilerini iknaya çalışıyor.
Yiğit Bulut’a inananlar kimlerdir? Yiğit Bulut, AKP’ye oy verenleri ikna etmiş olabilir. Ancak, Türk Milliyetçilerini, Ülkücü Hareket’e aidiyet duygusuyla bağlı olan Türk İslam Sancaktarlığı Davası’nın neferlerini ikna etmesi mümkün değildir.
Sahi, Yiğit Bulut’un kartvizitinde ne yazıyor?
Amerikan taşeronu mu? AKP taşeronu mu? Yoksa Küresel Güç taşeronu mu?
Yiğit Bulut'un Atası Erdoğan'ın Seceresini bir gazeteci şöyle çıkarmıştır.
|