MHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Sözlü, ''İktidarı boyunca Adanalılara zulmeden Başbakan Erdoğan ve AKP, Adanalıların rızasını almakta sıkıntı çekerken Allah'ın rızasını nasıl alacak?'' diye sordu.
Hüseyin Sözlü, ''Mahallesinin dönüşmesini isteyen konutlarının modern bir yapıya uygun hale gelmesi noktasında çekincesi olmayan Belediyeevleri sakinlerinin tam bir milyon yetmiş bin metrekarelik alanda ve 20 binin üzerinde insanın yaşadığı yerde halkın rızasını almazsanız Allah’ın rızasını da almamış olursunuz. Kentsel dönüşümü, adalar bazında hak sahibi ile ortak noktada buluşarak ve hak sahibine de hakkını verdikten sonra gerçekleştirmek gerekir. Bu da zorlamayla olmaz. İktidarı boyunca Adanalılara zulmeden Başbakan Erdoğan ve AKP, Adanalıların rızasını almakta sıkıntı çekerken Allah'ın rızasını nasıl alacak?'' diye sordu.
ÇUKUROVA BELEDİYEEVLERİ TOPLANTISI
MHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ceyhan Belediye Başkanı ve Hüseyin Sözlü, MHP Çukurova İlçe Başkanlığı’nca düzenlenen mahalle toplantısına katıldı.
Çukurova Belediyeevleri’nde düzenlenen mahalle toplantısında bir konuşma yapan MHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, mahalle sakinlerinden dört ay daha sabırlı olmalarını isteyerek, “Allah izin verirse 4 ay kaldı. MHP’li belediyeciğin nasıl olduğunu herkes görecek” dedi. Konuşması zaman zaman vatandaşların attığı ‘Adana seninle gurur duyuyor’, ‘Adana istiyor Sözlü geliyor’ ve ‘Adana hazır, biz hazırız’ sloganlarıyla kesilen Başkan Sözlü, “ Üç dönemdir Ceyhan Belediye Başkanlığı yapmaktayım. İlk seçildiğimde partim mecliste değildi, ikinci seçildiğim de partim mecliste değildi. Bunlara rağmen Ceyhanlı hemşerilerim bizlere güvendi ve görevi tevdi ettiler. Biz de onların vermiş olduğu oylarla Ceyhan’da birçok hizmeti gerçekleştirdik.” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTSAL DÖNÜŞÜM OLMAYACAK
Belediyeevleri sakinleri ile bir adada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Sözlü, Adana'nın kentsel dönüşüm proplemi hakkında şöyle dedi:
Mahalli İdareler Seçimlerine artık 4 ay gibi kısa bir zaman kaldı. Bu seçimler yaşadığımız şehrin hatta bütün vilayetin sorumluluğunu siz değerli hemşerilerimiz omuzlarınızda taşıyorsunuz. Elbette oturduğunuz şehirden de öte oturduğunuz yerle, evlerinizle ilgili kaygılarınız var. Yerel yönetimin en moda en popüler ifadesi kentsel dönüşüm çeşitli şekillerde yasal zeminde bir uygulamadır. Bir yerde kentsel dönüşüm ilan edersiniz, orada bir uygulamaya gidebilirsiniz. Ama kentsel dönüşümü içinde barındıran ve depreme karşı bir tedbir olarak değerlendirebileceğimiz afet bölgesi uygulaması hepsinden de önemlidir.
Özellikle 1998 Ceyhan Depremi’nden sonra Türkiye’de, deprem bölgelerinde afet riski olan yerlerde yeni bir yönetmenlik çıkmıştır. O yönetmenliğe uygun statik hesaplamalar yapılmıştır. Bir de 1999 yılında Marmara Depremi meydana gelmiştir. Konutlarımızın statik hesapları yeniden elden geçirilmiş, afet riskine karşı daha büyük bir tedbir almak üzere yeni yönetmenlikler çıkartılmıştır. Şimdi bu afet riskine giren konutlar elbette hepsi ruhsatsız falan değildir. Bu bölge geçtiğimiz dönemlerde belediye elliyle kooperatiflerle kurulmuş ağırlıklı olarak ruhsatlı binalardan oluşuyor. Ama 98 ve 99 yönetmelikleriyle birlikte depreme karşı tedbir alan statik hesaplı ruhsatlı binalar afete dayanıklı binalar kabul edilmiştir. Ondan önceki binalar da riskli binalar sayılmıştır. İşte burada bu afet riskli binalarda belediyelerin ve ilgili bakanlıkların bu konularda yaptırım gücü daha fazladır. Hakikaten yapılan yasalar halkın güvenliği için çıkartılan yasalardır. Yasayı iyi niyetli değerlendirilmeli; yasayı, uygulayıcıları tarafından hak sahiplerine karşı ceberrut bir şekilde uygularsanız ‘afet riski olan binaları dayanaklı hale getiriyorum. Yasanın verildiği hakkı kullanıyorum’ derseniz.
98 ve 99 da yapılan statik hesaplarından önce yapılmış bütün binaları siz afet riskli binalar olarak görebilirsiniz. Bu defa size sorarız niçin Belediyeevleri de diğer taraflar değil? Belediyeevleri’nin yeni konut arz talep dengesinde rantı yükselmiştir. Belediyeevleri’ne iyilik yapayım derken, burada oturan sakinlerin görüşlerini almadan, onları ikna etmeden onların gelecekle ilgili endişesini gidermeden ‘yasa bana bu hakkı veriyor’ deyip Belediyeevleri’ne palas pandıras girmek katılımcı demokrasiye uymaz. Yani ranta kurban edilmiş bir kamu yöneticisi zihniyeti ortaya koyarsanız.
Afet riskini biz de kendimize bir temel olarak kabul edebiliriz. Ama gerçekten mahallesinin dönüşmesini isteyen konutlarının modern bir yapıya uygun hale gelmesi noktasında çekincesi olmayan Belediyeevleri sakinlerinin tam bir milyon yetmiş bin metrekarelik alanda ve 20 binin üzerinde insanın yaşadığı yerde halkın rızasını almazsanız Allah’ın rızasını da almamış olursunuz. Kentsel dönüşümü, adalar bazında hak sahibi ile ortak noktada buluşarak ve hak sahibine de hakkını verdikten sonra gerçekleştirmek gerekir. Bu da zorlamayla olmaz. Buradaki kıstasımız yapılarımız hem modern ve estetik olacak, hem hak sahiplerinin mutlaka rızası olacak hem de burayı yapacak müteahhittin emeğinin karşılığını almasını sağlamak. ‘burada belediyenin kazancı ne olacak?’ diye soracak olursanız: belediye de en az 100 yıl kalacak modern, çağdaş ve estetik bir mimariyle yenilenmiş bir kent kazanmış olacaktır. İşte bunu yaptığınız takdirde Adana’nın keşme keş olmuş trafik problemi de kendiliğinden ortadan kalkar.
ZOR OLANI BAŞARMAYA TALİP OLDUK
Başkan Sözlü, yaptıkları hizmetlerin ortada olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Hizmeti üretmek için inanç lazım, hizmeti üretmek için aşk lazımdır. halkın desteğine layık olmak için, gece gündüz çalışmak gayret göstermek; proje üretmek ve bunları hayata geçirip, hizmet haline getirmek gerekmektedir. İşte bu yüzden Ceyhan halkı, 3 dönemdir iktidar nimeti diye teklif edilen rüşvetleri ellerinin tersiyle itmişlerdir” dedi.
Adana’nın yetiştirmiş olduğu bir memleket evladı olarak zora talip olduklarının bilincinde olduğunu de vurgulayan Başkan Sözlü, “Allah’ın izniyle hiçbir engelden korkmamış, yılgınlık içerisine düşmemiş, hak aramak için her türlü mücadeleye girmiş bir yapım var. Sadece 2013 yılında 100 milyon liralık eski tabirde 100 trilyonluk yatırımı Ceyhan’da hayata geçirdik.” dedi.
Sözlü konuşmasını şöyle tamamladı:
“Değerli hemşehrilerim, belediye başkanlığı görevinde bu memleket üzerinde hukukun verdiği haklar var. Hakkımızı söke söke aldık. Çalıştık, mali kaynaklarımızı güçlendirdik. Proje ürettik ve hayata geçirdik. Bugün iktidar belediyelerinin aksine inancımızla, şevkimizle, bu millete laik olma azmiyle 100 milyon liralık hizmeti sadece 2013 yılı içerisinde hayata geçirdik. Şunu açık ve net ifade ediyorum ki iktidar belediyelerinin hizmetleri ile Ceyhan Belediyesi’nin hizmetlerini kıyaslayın üstünlüğümüzü görün. Ben gücünü halktan alan bir halk siyasetçisiyim. 3 dönemdir seçildiysem bunun en büyük nedenlerinden birisi halkıma olan inancımdır, milletime olan inancımdır.”
Toplantıya MHP Çukurova İlçe Başkanı İbrahim Kara, MHP Çukurova Belediye Meclisi Grubu Başkanı Azime Kocacık, MHP Çukurova Belediye Başkan Adayı Ali Uğur Akbaş, mahalle muhtarları ve çok sayıda mahalle sakini katıldı. |