Küresel güçlerin Türkiye'deki iktidarı değiştirme stratejisine uygun davranan muhalefetin herkese sulu dilim vermesi ve son olarak Ümit Özdağ'ı umud olarak görüp söylem değişikliğine gitmesi konusunda değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Milletini kandırmaya çalışan muhalefetin beyhude bir çaba içerisinde oluşunu gözler önüne serdi. 

DAVASINA VE PARTİSİNE İHANET EDENLERDEN OLUŞAN ALTILI MASA

ABD Başkanı Joe Biden'in Türkiye'deki muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştirme stratejisine uygun davranan muhalefet partileri, hedeflerine ulaşmak için her türlü tutarsızlığı sergilemekten kaçınmıyor. Bu kapsamda, Tarla kongresi'nde ele geçiremediği MHP'deki Türk milliyetçilerini Sol Cenaha yamama görevini üstlenen Meral Akşener, CHP ile işbirliği yaptı. Aynı hedef doğrultusunda; aynı Meral Akşener gibi davalarına ve partilerine ihanet eden siyasetçilerin genel başkanlığındaki Sağ Cenahın 4 küçük siyasi partisi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği Altılı Masada toplandı.

SON OLARAK ÜMİTSİZ VAKA ÜMİT ÖZDAĞ'A SARILAN MUHALEFET

Koltuğunda oturduğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisinden çıkarak CHP'nin 6 okunu bir kenara bırakan Kemal Kılıçdaroğlu, hedefe ulaşmak için masaya oturttuğu 5 siyasi partiye verebildiği kadar taviz verdi. Milli roradan çıkan Altılı Masanın Cumhurbaşkanı Adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu'na, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'den açık destek geldi. 7'li muhalif ittifak olarak girdiği 14 Mayıs seçimlerini Cumhur İttifakına karşı kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 5,17 oy alan Ata İttifakının oylarını almak için, bir anda geçmişteki söylemlerini unutarak Türk Milliyetçisi kesildi. Ata İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan'ın Cumhur İttifakını destekleme kararı alması üzerine, Türkiye'nin Ümit'siz Vakası haline gelen Ümit Özdağ ile masaya oturan Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masada imzaladığı protokol ile çelişen bir protokolü Ümit Özdağ ile imzaladı. Altılı Masaya oturan herkese makam dağıtan Kemal Kılıçdaroğlu'un son ümit olarak sarıldığı Ümit Özdağ'a İçişleri Bakanlığını teklif ettiği, bizzat Ümit Özdağ'ın açıklamalarından anlaşılıyor.

MUHALEFETİN BEYHUDE ÇABALARI NETİCE VERMEYECEK

Tüm siyasi gözlemcilerin birleştiği bir netice var. Türk Milleti, tutarsız söylemlerde bulunan siyasetçilere kanmıyor. Yıllarca Dersimcilik yapan, PKK'nın söylemlerini dile getiren, özerkliği savunan, hapisteki teröristleri serbest bırakacağını söyleyen bir siyasetçinin bir günde Türk milliyetçisi kesilmesine kimse inanmaz. Ayrıca, Ata İttifakı cumhurbaşkanı Adayının aldığı 5,17 oranındaki oyu, hiç kimsenin blok halinde bir tarafa aktarması da mümkün görünmüyor. Hatta, Ümit Özdağ'ın yüzde 2,2 olan Zafer Partisi'nin oylarını dahi Kemal Kılıçdaroğlu'na yönlendirmesi mümkün görünmüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, son bir ümitle Ümitsiz Vaka haline gelen Ümit Özdağ'a sarılmasının ise beyhude bir çaba olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

ERDOĞAN: ALTILI MASAYA OTURAN HERKESE MAKAM DAĞITILDI

Tüm bu olup bitenlere yönelik değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ''Şimdiye kadar CHP Genel Başkanı’yla masaya oturup da istediğinden daha fazlasını almadan kalkan hiç kimse olmadı. 'Belki bize de bir şey düşer' diye gelen herkes cebinde mebzul miktarda milletvekilliğiyle, cumhurbaşkanı yardımcılığıyla, üçer beşer bakanlık sözüyle çıktı. Elinde boş senetle CHP’nin kapısına dayanan herkes CHP Genel Başkanı’ndan imzayı kopardı, üzerine rakamı da bizzat kendisi yazdı.'' dedi.

NE YAPARSANIZ YAPIN TÜRK MİLLETİNİ KANDIRAMAYACAKSINIZ

Muhalefetin tutarsız tutum ve söylemlerinin beyhude bir çaba olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı sırf koltuğunu korumak için son 4 ay içinde tarihte eşi benzeri görülmemiş tutarsızlıklara imza attı. Kendi tutarsızlıklarını ve ilkesizliklerini örtmek için yalana sarılanların derdinin ne olduğunu biliyoruz. Ne yaparsanız yapın; terör örgütleriyle iş birliğinizi unutturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın; şahsi ikbaliniz için partinizin milletvekilliklerini pazara çıkardığınızı, önünüze gelene makam ve mevki sözü verdiğinizi unutturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın; bu ülkenin çıkarlarını uluslararası arenada pazarlık meselesi haline getirdiğinizi unutturamayacaksınız. Milletimiz, 28 Mayıs’ta bunların hesabını sizden sandıkta soracak.'' dedi.