Geçmişteki Ülkücülük sıfatını 1980 sonrasında unutarak her dönemin yalakası ünvanını alan Mümtazer Türköne, Türklüğe ve MHP'ye içindeki kini kusmaya devam ederek, Devlet Bahçeli'ye hakaretvari cümleler söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Bursa'da yaptığı miting sırasında meydandaki Türk İslam Ülkücülerinin hep bir ağızdan söylediği ''Vur de vuralım, öl de ölelim'' sözlerine karşılık ''Merak etmeyin onun da zamanı gelecektir'' cevabını vermesi üzerinden MHP'nin durumunu değerlendiren Mümtazer Türköne, iftiralar ve hakaretlerle dolu bir yazı kaleme aldı.
Mümtazer Türköne yazısında şöyle diyor:
Süreci, heyecanla ve umutla izleyenler için MHP kötü adam rolünü üstlenmiş durumda. Bu heyecan ve umut uzun süre devam edecek. Geniş kitleler, bir yerli drama izliyormuş gibi her hafta sürecin içindeki süreçleri ve şaşırtıcı gündemleri takip edecek. İç ve dış politikanın iç içe geçtiği, bu topraklara özgü derin sosyoloji ve karmaşık psikolojinin seferber edildiği, tuzaklarla, engellerle ve tabiikomploların her türlüsü ile dolu bir senaryo bu. Hikâyeyi sürükleyen, sınırlayan ve belirleyen her zaman kötü karakterlerdir. Dört yaşındaki yeğenime, Şirinler'de en çok kimi sevdiğini sormuştum. Karakteri taklit ederek: "Gargamel" diye bağırmıştı. Kötü karakter olmadan hikâye de olmuyor. MHP, kendisine biçilen rolü itiraz etmeden sürdürüyor; ama hikâye içindeki ağırlığı giderek ön plana çıkıyor.
Erdoğan'ın ısrarlı MHP milliyetçiliği eleştirileri ve BDP'den gelen "Öcalan'ın paltosunu asma" polemiği, her iki partinin MHP'ye biçtiği rolün gereğiydi. CHP, her zamanki gibi geride kalıyor. MHP de biçilen rolü, siyasetin ana taşıyıcı aktörü haline getirdiği için tereddüt etmeden üstleniyor. Yalnız bu rolün süreç için ne kadar belirleyici olduğunu henüz çoğu kimse anlayabilmiş görünmüyor.
Terazinin diğer kefesinde MHP yer aldığı için, süreç ilerledikçe bu ağırlık artacak. Sürecin sınırları ve imkânları büyük ölçüde MHP tarafından tayin edilecek. Peki MHP ele geçirdiği bu gücü nasıl kullanacak? MHP liderinin konuşmalarına yansıyan şiddet, sürece tepkili kitleleri sokaktan uzak tutmaya yarayacak. Partilerin temel işlevlerinden biri eğilimleri hem temsil etmek hem de dönüştürmektir. Düdüklüde biriken basıncın bir çıkış yolu bulması lazım. Bahçeli bu yolu açık tutuyor ve biriken enerjiyi partisine desteğe dönüştürüyor.
''ER''SİZ MÜMTAZ ''TÜRK''SÜZ ÖNE ( MÜMTAZ ÖNE )
1980 sonrasındaki hayatını her dönemin yalakalığını yaparak yaşayan Mümtazer Türköne, adeta adındaki ''Er'' ile soyadındaki ''Türk'' kelimelerini çıkarmışcasına tavırlar içerisine girdi. Mümtazer Türköne, Mümtaz Öne'ye dönüşmüştü.
Bu zat-ı muhteremin Erliği bitti. Çünkü her fırsatta Türk silahlı Kuvvetleri'ne sözlü saldırılarda bulunuyor. Bu zat-ı muhteremin Türklüğü de bitti. Çünkü sürekli olarak Türklüğe saldırıyor.
İşi o kadar büyüttü ki, Mustafa Kemal'e saldırmaya başlamıştı. Mustafa Kemal'e karşı tutum içerisine giren bu kişiyi devlet büyükleri adeta ödüllendirerek Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu üyeliğine atanmıştı. Türk Milletimizin tepkisini gören bu zat, kurul üyeliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Diyarbakır’ın isminin Amed olabileceğini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kapısına kilit vurulması gerektiğini bile söyleyebilen bu zat, kime hizmet ediyor? TSK'yı sert bir şekilde eleştirip PKK'nın söylemi Amed'i savunduğuna göre savunduğu yer belliydi. Son dönemin AKP politikalarının PKK politikalarıyla örtüşmesi bu zatın ana politikası haline gelmişti.
BOP hayranı olan bu zat, meğerse AKP politikaları için biçilmiş kaftanmış. AKP iktidarı döneminde MHP'yi parçalamak için kalem sallayan bu zat tam bir Amerikancı. Böyle bir zatın Ülkücü kalabilmesi mümkün mü? Asla mümkün değildir.
AKP YALAKALARININ ASIL KORKUSU
Mümtaz Öne gibilerin asıl korkusu MHP'nin sokağa inerek Milli Mücadele başlatmasıdır. Çünkü o zaman kendilerinin at oynatma sahası daralır hatta hiç at oynatamazlar. Çünkü o zaman bütün küresel uşaklar, suspus olup saklanacak delik ararlar.
Mümtaz Öne, o yüzdendir ki, MHP'nin Bursa mitinginde Türk İslam Ülkücülerinin hep bir ağızdan ''Vur de vuralım öl de ölelim'' diye haykırması ve Bahçeli'nin de cevaben ''Merak etmeyin onun da zamanı gelecek'' demesi karşısında korkmaya başlamıştır. Korku dağları aştığı için, Bursa'daki olanları sanki şakaymış gibi algılama ve algılatma rolüne girdi.
Böyle yaparak Türk İslam Ülkücülerini sözde etkilemeye çalışıyor. Ancak bunu başarması mümkün değildir. Çünkü Mümtazer Türköne'in yerinde yeller esiyor. Onun yerine Mümtaz Öne geldi. Mümtaz öne Türk düşmanı ve Amerikan hayranı sıfatıyla Ülkücüleri ikna etmesi ve yönlendirmesi mümkün değildir.
Mümtaz öne, MHP'nin 1969'tan bu yana ne badirelerden geçtiğini nelerle mücadele ettiğini ve hala mücadelesini sürdürdüğünü çok iyi biliyor. ama hedef şaşırtmaya çalışıyor. MHP'nin hedefini bildiği halde MHP'ye başka roller biçmeye çalışıyor.
Daha fazla yorumlayarak söylemek istemediğim şeyleri yazmak istemiyorum. Onu için Allah ıslah etsin bile demiyorum.
Haberin ana resmindeki karikatüre ek olarak Mümtaz Öne için aşağıdaki karikatürü de uygun gördüm. Yalakalıkta sınır tanımayanlar için bir hatırlatmadır.
|