MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, TBMM Genel Kurulu'nda 225 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü hakkında MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, güçlü ülkelerin coronavirüs salgını karşısında düşük performans gösterdiği bir ortamda Türkiye'nin yeni sistemiyle bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin bir mücadele yürüttüğünü söyledi.

GÜÇLÜ ÜLKELER CORONAVİRÜS SALGININDA DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERDİ

Covid-19 salgınının başta sağlık olmak üzere hayatın her alanında sorunları tetiklemesi karşısında devletler almış oldukları tedbirlerle, salgının sebep olduğu ekonomik ve sosyal tahribatı sınırlandırmaya çalışmaktadır. Güçlü ekonomilere sahip olmalarına rağmen birçok ülke, çoğu devlet fonksiyonunda, aksamalar yaşamaktadır. Bu ülkelerin salgınla mücadele yönetimi bakımından gösterdikleri zayıf performans dikkate alındığında gücün ne olduğu veya nasıl ölçülebileceği hususları da tartışma konusu olmuştur.

TÜRKİYE CORONAVİRÜSLE MÜCADELENİN ÖNE ÇIKAN ÜLKESİ OLDU

Toplumsal dayanışmanın, millî birliğin, insan sağlığına ve güvenliğine yapılan yatırımların öneminin ortaya çıktığı bu dönemde Türkiye; sağlık altyapısı, kapsayıcı sosyal güvenlik sistemi, fiziki, teknolojik ve beşeri kapasitesi, etkili hükûmet etme sistemi, insan merkezli medeniyet tasavvuru ve buna uygun politikalarıyla, dünyada Covid-19'la mücadelenin öne çıkan ülkesi olmuştur. Türkiye, 2018 yılının Ağustos ayından itibaren 4 önemli ekonomik saldırıya maruz kalmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı etkin icra sayesinde bu operasyonlara karşı koyabilmiştir. Parlamenter sistemde yaşanan hükûmet kurma krizleri, yürütmedeki çift başlılık ve siyasi istikrarsızlıklarla karşılaşılmamış, yasama ve yürütme, milletimizden aldığı yetkiyle sadece aslî işlerine odaklanmıştır.

TÜRKİYE YENİ SİSTEMİYLE BÖLGESEL VE KÜRESEL KRİZLERE KARŞI DAHA ETKİLİDİR

Türkiye, yeni sistemle bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı karşılık verebilme imkânına kavuşmuştur. Başta, PKK ve FETÖ olmak üzere etkili bir terörle mücadele yürütülmüş, güney sınırımızda terör koridoru oluşturma girişimleri engellenmiş, egemenlik haklarımızı ihlal girişimlerine karşı Suriye'de, Libya'da ve Doğu Akdeniz'de Türkiye belirleyici aktör olmuştur. Aynı zamanda Covid-19'la örnek bir mücadele sergilenmiş, hiçbir vatandaşımız mağdur edilmemiştir. Bununla birlikte, tüm ülke ekonomileri gibi, Türkiye ekonomisi de bu süreçten olumsuz etkilenmiş, yaşanan olumsuzluklar alınan etkili tedbirlerle peyderpey aşılmış, üretim çarkları yeniden dönmeye, ekonomi toparlanmaya ve güven artmaya başlamıştır. Şüphesiz, millet ve devlet olarak güçlü olduğumuz ölçüde önemli sorunlar karşısında daha dayanıklı bir toplum ve ülke olacak, yeni krizleri dayanışma içerisinde atlatmamız daha kolay hâle gelecektir. Nitekim, salgının gösterdiği gerçeklerden biri de devlet-millet kenetlenmesinin bu tür sorunlarla mücadelede taşıdığı hayati rol olarak dikkat çekmiştir.

DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU KURULMASI

Kanun teklifiyle TBMM'de "Dijital Mecralar Komisyonu" adı altında yeni bir ihtisas komisyonu kurulması öngörülmektedir. Komisyonun kurulmasıyla internetin kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişmelerine zarar verici şekilde kullanımının önlenmesi amacıyla alınan tedbirlerle, yapılan iş ve işlemler hakkında inceleme, görüşme, raporlama, tavsiye ve görüş bildirme işlemlerinin yürütülmesi amaçlanmaktadır. Sosyal medyanın izan ve insaf tanımayan bir platforma dönüşerek ağır bir güvenlik sorunu hâline geldiği görülmektedir. Bu yönüyle insan onuruna, şeref, namus ve haysiyetine saldırı aracı yapılan, insan ve toplum huzuruna kasteden bu mecranın mevcut haliyle varlığını sürdürmesinin de insani değerlere aykırı olacağı açıktır. Bu sebeple, sosyal medya tartışmalarına kalıcı çözüm getirmek üzere atılan adımlardan birisi olan TBMM'de dijital mecralar komisyonu kurulması önemli ve yararlı buluyoruz. Bir güvenlik sorununa dönüşen sosyal medya terörünü sonlandırmak üzere Ak Parti ve MHP olarak birlikte TBMM'ye sunduğumuz kanun teklifinin de bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz.

KANUN TEKLİFİNDEKİ DİĞER KONULAR

Görüştüğümüz teklifle, salgın kaynaklı zorlayıcı sebebe bağlı olarak özel sektör iş yerlerinde kısa çalışma ödeneğinden yararlananların, haftalık normal çalışma sürelerine dönmesi hâlinde, sosyal güvenlik primlerinin sigorta ve işveren paylarının tamamının üç ay süreyle İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanarak iş gücü piyasasında normalleşme sürecinin hızlandırılması öngörülmektedir. Böylece kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçilerin tam ücretini alması ve normal çalışma düzeninin sağladığı diğer imkânlardan da yararlanması mümkün hâle gelecektir. Manisa ili Soma ilçesindeki kömür ocaklarında çalışıp işten çıkarılan işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi gerekir. Engelliler Hakkında Kanun'un geçici 3'üncü maddesinde düzenlenmiş olan dolmuş, minibüs, otobüs gibi toplu taşıma araçlarının engellilerin erişilebilirliğine uygun hâle getirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi sağlanmalıdır. (adanahilal.com)