MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın,PKK'nın siyasi uzantısı BDP Milletvekiline atfen "ben de aklıma gelse dağa çıkardım" sözlerini sert bir dille eleştirdi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, dağdaki PKK'lı teröristlerle AKP'li Arınç'ın kıyaslamasını yaparak, "Sayın Arınç zaten dağa çıkmış gibi.'' dedi. Yeniçeri konuşmasında şunları söyledi:
Bülent Arınç, dağdakilerin verdiği hasardan daha fazla hasarı konuşmalarıyla veriyor. Ayrılıkçı, etnik bölge temelli, tarihten gelen Cumhuriyeti sindirememenin sancıları içerisinde ağzına geldiği gibi konuşuyor. Bunlar terörü makulleştiren, normal gören konuşmalardır.
Gensoru görüşmelerinde 'ağzından çıkanı kulağı duysun'dedim ama ağzından çıkanı kulağının duymadığını bu söylemlerle bir kez daha öğrenmiş oluyoruz. Bu tür konuşmalar yapanlar, terör örgütünün taraftarlığını yapmış olmaktadırlar. Kendilerini kınıyorum."
ŞEFKAT ÇETİN'İN ARINÇ'A TEPKİSİ
MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "BDP'lilere yapılan bana yapılsa ben de aklıma gelse dağa çıkardım" sözlerine tepki gösterdi.
"Son bağımsız Türk Devletimizin Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Cumhurbaşkanı, hükümetimizin Başbakanı; Sayın Bülent Arınç'ın açıklamaları ile ilgili, bir şeyler söylemek bir ihtiyaç duydunuz mu" diye soran Çetin "MİT'in bu konuda söyleyecek sözü yok mu? Başbakan olarak siz, size bağlı bir kurumu Türk Milletinin canına, malına kasteden, devleti yıkmayı, vatanı bölmeyi, milletimizi parçalamayı hedefleyen caniyi bizim devletimizin birimi mi canavarlaştırıp, insanlarımızı katlettirdi? Türk Milleti sizden bunun cevabını bekliyor" dedi.
TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN ARINÇ'A TEPKİSİ SÜRÜYOR
Bülent Arınç'ın PKK'lı teröristlerin TBMM'deki siyasi uzantılarına empati duyarak ''Ben de olsam dağa çıkardım'' sözlerine Türk Milliyetçilerinden çığ gibi tepkiler yağıyor. MHP'li Milletvekilleri peşpeşe açıklamalar yaparken, Ülkücü köşe yazarları dağa çıkma meselesini köşesine taşıdı.
ORTADOĞU GAZETESİ YAZARI YILDIRAY ÇİÇEK'İN YAZISI:
AKP'nin Kürtçülüğü meşrulaştırma memuru gibi çalışan Bülent Arınç bir televizyon programında "BDP'li kadın vekile hep beddua ediyordum. Yaşadıklarını duyunca BEN OLSAM DAĞA ÇIKARDIM DEDİM..." tarzında bir açıklama yapmış.. Bu açıklamanın amacı, hedefi ne olursa olsun dağa çıkmayı ve PKK'lı olmayı haklı gören bir açıklama olmuştur. Sanki PKK'lılar haksızlığa uğradığı için dağa çıkıyor ve o yüzden asker, polis ve masum vatandaşlarımızı şehit ediyor. Bülent Arınç herhalde sevdiği kızı alamayan Kemal Sunal'ın dağa çıkıp eşkiya olmasını konu alan Salako filmiyle PKK'lıları birbirine karıştırmaktadır.
PKK, AKP iktidarı zamanında yeterince meşrulaştırıldı ve masumlaştırıldı ama anlaşılan bu yetmedi ki, AKP'li yetkililer hala aynı propagandaları devam ettirmektedir. Haksızlığa uğradıkları için dağa çıktılar gibi toplumda bir algı yaratmaya çalışan Bülent Arınç ,kundaktaki bebeyi kurşuna dizmeyi hangi haksızlıkla izah edebilir?
İnsan olanın PKK'lı olmayacağı gerçeği ortada iken Bülent Arınç ,PKK'lılara haksızlığa uğrayan insanlar muamelesi yapmaktadır.
Bülent Arınç hızını alamamış birde "Ben olsam bende dağa çıkardım" demiş… Dağdakilere bu kadar moral ve destek veren başka bir parti ve siyasi kişilik yoktur.
Başbakan Erdoğan'da partisinin bir grup toplantısında "Bizim terörle mücadelede ilk yenmemiz gereken düşman, öfkemiz olmalıdır. Terör örgütü askerime, polisime düşman gözüyle bakıyor ama biz bütün bu olanlara rağmen onlara 'suçlu' gözüyle bakıyoruz. İnsani yaklaşım ve demokrasi bunu gerektiriyor" demişti. Bülent Arınç'ın Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan PKK'lıları düşman görmeyip , onlara insani yaklaşım içinde yaklaşmaktan bahsederse , Bülent Arınç'ta "dağa çıkmayı" haksızlıklara uğramış insanların eylemi olarak gösterir.
"Kürtlerin bütün haklarını tanıyacağız." diyerek , Kürtçülere / bölücülere sürekli selam çakan Bülent Arınç'ın dağa çıkmayı masumlaştırmasına hiç şaşırmadık. "Ben olsam bende dağa çıkardım" sözünü kullanmasına aslında hiç gerek yoktur. Dağa çıkmadan da, o dağa çıkan teröristlere birçok hak kazandırmak için büyük bir çaba içindedir.
Bülent Arınç ,BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak'ı kast ederek o sözleri söylemiş , Gülten Kışanak'ta o sözleri "Sayın Arınç sadece benimle değil, KCK tutukluları, köyleri boşaltılanlar ve cezaevlerinde mağdur edilenlerle de empati kurmalı" şeklinde değerlendirerek tüm PKK'lıları öyle görmesini istemiştir. Gülten Kışanak hiç merak etme! Sizi sizden çok savunma konusunda Bülent Arınç çok düşüncelidir.
AKP iktidarının PKK'lılara nasıl değer verdiğini Oslo görüşmelerinin ses kayıtlarından ve bugüne kadar sergiledikleri politikalardan çok net anlayabiliriz.
PKK PKK olarak AKP'den gördüğü değeri ve ilgiyi bugüne kadar hiçbir iktidardan görmemiştir. PKK'yı mutlu eden tüm açıklamaları en çok da Bülent Arınç'ın yapması sanki PKK'dan sorumlu hükümet mensubu gibi algılanmaktadır.
Bu iktidar en az daha çıkanlar kadar suç ortağıdır. 10 yıldır yaptıklarına bakın ve değerlendirin yeter…Bülent Arınç'ta çok istiyorsa dağa çıkarak empatisini artırabilir. Şehri yeterince karıştırıyor zaten…
DOÇ DR. RUHİ ERSOY'UN TEPKİSİ: MAMAK'TA ZULÜM GÖRENLER NEDEN DAĞA ÇIKMADI?
Terörün siyasallaşması imralı ve oslo sürecinin durmak yok yola devam anlayışıyla tam gaz sürmesi ve teröristin masum gösterilip sempati kazanması stratejisinden beklenenen nedir Türk Milleti bunu çok iyi takip etmelidir.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç katıldığı bir TV programında ''Ben bir BDP 'li kadın milletvekiline kızıyordum. Ama onunla ilgili bir hatırayı dinledim, artık kızmıyorum. 17 yaşında genç kız iken Diyarbakır Cezaevi'nde ahlaksızca işkenceye maruz kalmış ki, ben de aklıma gelse dağa çıkardım. Çünkü Diyarbakır Cezaevi'nden çıkanların yarısı dağa gitti, yarısı da dağdakilere övgüler diziyor" ifadesine paralel Tapu kadostro meslek lisesi öğrencisi maltepe camisinde namaza giden Abdullah Öcalan'dan bahsederek yeni bir hamlenin işaret fişeklerini atıyor. yakınbir geçmişte de ölüm oruçları üzerinden öcalanın isteği ile eylemler braktırılarak sempati halkasına bir zincir daha etkileyen bu zihniyet muhataplarının bir bebek katili ve binlerce masum insanın celladı olduğunu Türk Milletine unutturacağını zannediyor.
Bir başka iç kanatan durum diyarbakır cezaevinde işgence gördüğü iddia edilen malım kadın vekilin hikayesi dram olarak verilirken mamak zindanlarında C5 lerde ceryan verilen işkencenin hertürlüsüne maruz kalan ülkü yüzlü insanların biz devletle düzeni ayırt ederiz yaşasın devlet yıkılsın düzen diyerek sadece cuntacılara duyulan öfkeyle sınırlı kalıp devlete isyan etmemesini ve onu ebet müddet bölünmez bütün olarak görmesini görmezden gelerek kışanak hikayesi üzerinden terörü masumlaştıranların Türk Milleti nezdinde çok da masum algılanmayacağını düşünüyoruz.
Bir yandan dokunulmazlıklar üzerinden milliyetçi dil kullanan AKP öte yandan tezgah altı terörün siyasallaşması üzerine kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor ama nafile bu gerçekler artık gün gibi ortada, artık bu hamur fazla su götürmüyor.Yüce Türk Milleti üzerinde dönen bu karabulutların kader olmadığını bunun değişebileceğini artık görmektedir.
Tarihin tüm seyrinde karşılaşılan tüm engelleri aşarak Ötüken'den Ankara'ya kutlu yürüyüşü başarılı bir terkip olarak getiren Türk Milleti kendi tarihini bilen ve bilgiyi şuura dönüştüren ve yüce milletine "TÜRK MİLLETİ SENSİZ ASLA"diyen Ankara merkezli bir siyaset ve Türk İslam Merkezli bir medeniyetin temsilcisi olanların varlığı bu kara bulutların da gideceği ve yarınların daha aydınlık olacağının da teminatı olarak düşünmektedir.
Az sözden çok şey çıkartan basiret sahibi insanlarımız millet olarak en büyük gücümüzdür.
|