BUGÜN KARABAĞ, YARIN KİM BİLİR HANGİ TÜRK İLİ İÇİN?

Akop Melik’in “denizden denize uzanan Ermenistan” hayali… 

Çamçıyan’ın “Büyük Hayestan” kurguları…

Dünya’nın gözü önünde 30 yıldır süren işgal…

Sayısız vahşet, insanlık suçu...

10 Kasım’da nihayete erdi!

****

Sahada 30 yıllık bir özlemle, dün olduğu gibi bugün de ‘iki devlet bir millet’ anlayışıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin desteği ile elde edilen zafer Karabağ’dan Bakü’ye Türkiye’den Türk Dünyası’nda yüksek bir kıvanç ve sevinçle karşılandı.
Öyle ki Karabağ, yalnızca Azerbaycan’ın değil Türk Dünyası’nın özlediği, beklediğiydi.

****

Yazık ki içimizdeki sözde Atatürkçü, Cumhuriyetçilere, 10 Kasım’a günler öncesinden algı operasyonu yapabilmek, kim daha Atatürkçü (!) yarışına girebilmek adına sosyal medyayı paylaşımlara boğan CHP’ye hiç değmedi bu zafer.
Sicili kanla yazılı ABD’nin seçimi kadar dahi dikkatini çekmedi CHP’nin, Türk coğrafyasında kazanılmış bir zafer!
Nedeni bariz…

Onlar da en az inanmış her Türk Milliyetçisi kadar iyi biliyorlar ki Karabağ hasretinin yangınına suyu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kudreti, Cumhur İttifakı’nın birliği ve inancı taşımıştır.

Fakat görünen o ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye karşı beslenen düşmanlık, hamaset ve hazımsızlık,  “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir” diyen, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözünü dahi unutturdu CHP’ye.

****

Elbette Azerbaycan ordusunun mücadelesi takdire şayandır ancak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığıyla, dün iki helikopter gönderilemeyen yerlere bu mücadele esnasında gönderilerin Türk SİHA’larının çatışmaların seyrinde belirleyici olduğu da göz ardı edilmemeli, hak sahibine teslim edilmelidir.

Bugün hala Cumhur İttifakı’nın muhtevasını anlamakta güçlük çekenler, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve O’nun Genel Başkanının duruşunu sorgulayanların, Ülkücülerin 30 yıldır beklediği Karabağ meselesine bakmaları yeterli olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve hükümetin Karabağ’daki duruşu, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Cumhur İttifakı’ndaki tavizsiz duruşunun yansımasıdır, HDP ile kol kola gezip Atatürkçülükten dem vuranların bunu hazmetmesi de elbette ağır, sancılı ve ağrılı olacaktır.

****

Fakat tüm hazımsızlıklara, dahili ve harici tüm bedbahtlara rağmen, milli meselelere sağır, emperyalist düşüncelere duyarlı tüm riyakarlıkların kıskacına sıkıştırılmaya çalışılan Türk Milliyetçileri yüksek sesle haykırıyor:

“Eşkolsun Aliyev!

Eşkolsun Erdoğan!

Eşkolsun Bahçeli!”

Bugün Karabağ için yarın kim bilir hangi Türk ili için…