CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; partisinin gerek genel siyasette gerekse kazandığı yerel belediyelerdeki başarısızlığını kapatmak için ve aynı anda biat ettikleri odakların fikirlerini de dinlendirmek adına Cumhur İttifakı'na ve Genel Başkanımıza dil uzatma cüreti göstermiştir.

Mevcut hükümet düşmanlığı ülke düşmanlığına evrilmiş, "Bu hükümet dünyanın en iyi işini yapsada alkışlayacak değiliz" diyecek kadar muhalefet anlayışını dejenere etmiş bir zihniyetin, devletimizin ve milletimizin bekası noktasında birlik olmuş bir ittifakı anlama şansı yoktur.

Şayet vesayet altında olan bir parti varsa bu CHP, vesayet kuran bir parti varsa buda tartışmasız şekilde yerel seçimlerde CHP karşısına aday çıkarmayan terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'dir. Zillet içerisinde olanlar Cumhurun ittifakına söz söyleme hakkına sahip değillerdir.

Cumhur İttifakı şahsi, kurumsal bir menfaat ortaklığı değil devletimizin küresel, bölgesel ali menfaatlerini korumak için bina edilmiş bir beka ortaklığıdır. Aklını, iradesini kiraya vermiş, terör örgütlerinin sözcülüğünü görev edinmiş olanların hafsalalaları bunu idrak edemez.

Kazandıkları Büyükşehir Belediyelerinde bir yıl dolmadan "paylaşım ayrılığına" düşen, "oturduğunuz koltuğu bize borçlusunuz" ithamına ses çıkaramayan, perde arkasında hergün diyet ödeyenler bulundukları çıkmazdan sıyrılmak için iftira atmak yerine ihanetten dönmeyi denemelidir.

Sayın Genel Başkanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız ülkemizin menfaatleri noktasında daima istişare etmektedirler ve etmeye devam edeceklerdir. Bu istişareler zillet ittifakı gibi gizli, örtülü hedef ve niyetler üzerinden değil istisnasız devlet menfaatleri temelli yapılmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partimizin dün olduğu gibi bugünde temel düsturu, Cumhuriyetin kazanımlarını, Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisini ve devletimizin bekasını korumaktır ve daima da böyle olacaktır. Milliyetçi Hareket'in her sözü millet menfaati, her fiili devlet bekası içindir.